1
Yorum
10
Beğeni
0,0
Puan
91
Okunma

nerede dursam
eski bir ses bulur beni
aynı kalan bir ses
bir hüznün kırık ezgisi
ne zaman
söz versem kendime
bilirim
yazgım bozar yeminlerimi
ne tam güzelleşebiliiyoruz bu karanlık zamanda
ne mahzunuz tamamıyla
ne de bir isyan kadar canlı
yalnız mevsimin değişirken bıraktığı o ince sızı
rengin usul usul çekilmesi
belki düşecek bir yaprağın titremesi bu
belki kabuğunu yenileyen bir ağacın soluk yorgunluğu
her şey başlamadan bitse bile
hiçbir şeye dönüşmeyen bir fısıltı
ne unutuyor dünü
ne de tam olarak hatırlıyor
ve en sonunda
sessizliğin içinde
kendini bırakıyor her şey
toprağa uzanan gölgeler gibi
hiçbir yere gitmeden
hiçbir yere varmadan..
hulyaperest
(yirmiyedikasım2025)