0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
84
Okunma
Uçurtmam vardı; rengarenk ve özgürce
Maviyi dolaşır, toprakla buluşur
Yorulduğunda dinlenirdi ağılda
Sonra bisikletim
Binerdim; bazen dünyayı dolaşır
Bazen ufkun son noktasına ulaşır,
tekrar evime dönerdim
Gece olunca, yakardı Allah kandillerini
Çekirgeler nağmelerle süslerken dilini
Ben yıldızları iki parmağımın ucuna alır
" Bu benim yıldızım " der’dim
Ayağımı bastığım köşesi yırtık kilimin
kenarına bir dünya çizerdim
Yağmurdan sonra, küçük göletlerde yüzdürürdüm gemimi
Limanim yoktu, durağım yoktu
Uzakları bilmezdim, uzaklar soğuktu
Güneşin tepeleri fethettiği vakitlerde
Bir kuru ağaç gölgesinde seyre dalar
Kalkıp, güneşi kovalar ve karıncalarla yarışırdim
Toplanan bulutlara küser, yağmurun gelişiyle hemen barışırdım
Babamın tütün tabakasında sakladım hayallerimi
Annemin adımı her bağırışında
Velhasıl, çocukluğumun adım adım yoruluşunda
Şimdi büyüdüm, yürüyorum ama adımlarım kırık
Gözümde bir ağırlık, boğazımda hıçkırık
5.0
100% (1)