1
Yorum
19
Beğeni
5,0
Puan
133
Okunma

"ey şehirlerin unutulmuş tanrıçası
duvar diplerinde ağlayan kızların adını duy."
bir şehir ki
nefesini tutmuştu
her evin içinde
küçük bir sır geziniyordu
birinin adını söylemek
onu kurtarmaya yetmiyordu artık
sokaklar kadınların nefesinden korkuyordu
pencereler aralandı fısıltılar dolaştı:
“iki genç kız sınırı geçti.”
onların suçları aynıydı
birbirinin yarasına bakmak
birbirinde kendini tanımak
birbirlerine dokunmadan yürüdüler
ama gölgeleri birbirine değdi
ve o anda gökyüzü kadınların ellerine dönüştü
biz
birbirine bakan kadınların çocuklarıyız
erkeklerin yazdığı hikâyede
kadınların düşleri hep yarım kalır
ama o gece
biri ötekine baktığında
bütün eksik cümleler tamamlandı
sonra dünya yeniden kapandı üstlerine
biri dua etti
öteki kendi elleriyle sustu
hiçbir kanun
bir kalbin diğerini tanımasını yasaklayamaz
hiçbir duvar kadınların yolunu kesemez
ama o şehirde hâlâ o gölge var
bir duvar dibinde iki genç kız
biri ateş biri su
çıplak bir suskunluğun içinde
birbirine karışmadan yanıyorlar hâlâ..
hulyaperest
(ondörtkasım2025)
5.0
100% (3)