14
Yorum
28
Beğeni
5,0
Puan
200
Okunma
Ben bir şairim,
ama önce insanım.
Kimi zaman sadece susarım,
kimi zaman bir cümlede ağlarım.
Arada bir şeyler yazarım —
yüreğimde ne kalmışsa,
gökyüzüne salarım.
Bazen öyle anlar olur ki,
durumum aynen,
sanki…
Eskimiş aynalarda yorgun bir bakış,
birikmiş yaşanmışlık kadar içli.
Hüznün atlasına işlenmiş, solgun bir nakış.
İlham gelir ya birden,
ne yaparsan yap, durduramazsın.
O an içimde bin yılın yankısı,
bir nehir olur, çağlar durur.
Zengin âlemimden dökülen gizli bir şelale gibi —
hem gür, hem sessiz,
hem de derin.
Kimi zaman boşuna akar gibi görünür su,
ellerin bağlıdır, hayatın karmaşasında.
Oysa her damlasında bir fırtına gizli,
bir defter dolusu dize,
yazılmamış bir hikâye.
Yolda sekerek çarpan küçük bir taş,
bazen ruhumda dağ gibi yankılanır.
Bir şarkının perdesinde gizlenmiş bir gam,
öyle yakar ki içimi,
parmak uçlarımdan sızar,
mürekkebe dönüşür adeta.
Mutluluk da yazarım,
ama bil ki —
en çok o sızlayan yerimi severim.
Maddeye bakar, mana bulurum;
çünkü her kırık parçada farklı bir ışık vardır.
Her sızının içinde, O’nun izi.
Bir bakarım, görüş açım değişir,
baktığım her şey başkalaşır.
İşte böyle!
Ben bu dünyanın sessiz tercümanıyım.
Ne korkum var, ne de çekincem.
Şükreden bir yanım hep diri kalır.
İlham dediğin, çıplak bir hakikattir;
o hakikat ki, seni alır,
kalbinden geçerek duygunun merkezine bırakır.
Ben ki, hem şairim,
hem de o şelalenin ta kendisi.
Akıyorum…
Akmalıyım…
Çünkü her damla, her harf,
bir iz bırakır bu yorgun evrende.
Ve ben biliyorum —
her iz, sonunda sahibine döner.
Ey kalbimin derin sularını yaratan,
beni bazen taşır, bazen durduran Kudret…
İçimde biriken her hüzün,
bir rahmet olup dökülsün satırlarıma.
Kırıldığım her yerde sabır,
suskunluğumda anlam bulayım.
Bir damla olsam da,
senin rızana aksın yolum.
Her kelimem, bir dua gibi yükselsin göğe;
her acım, bir nûr gibi süzülsün karanlıktan.
Ve ben, bu dünyanın gürültüsünde,
sadece sana çağlayan o şelale olayım.
5.0
100% (17)