0
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
58
Okunma

Yıkılmak için dizilen domino taşları gibiyiz,
Bir omuz darbesi bekler kaderin avlusunda.
Ne kalbimiz çelik ne de ruhumuz taş,
Hep kırılmaya yatkınız, gülüşlerimizin arkasında.
Biri gelir, nefesiyle bile çöker içimiz,
Zannedersin o sebep, o vurdu seni.
Oysa onun yüreğinde de bir sızı var,
Onu da başka bir fırtına dizlerinden etti.
Zincirdir bu acı, elden ele geçer,
Kimse bilmez ilk taşı kimin devirdiğini.
Düşerken susarız, kalkarken çığlık oluruz,
Yaraya döner her düşüşün yankısı.
Bazen bir tebessüm kurtarır bir taşı,
Bazen bir bakış, bir nefes değeri olmaz.
Susmak da yıkar, sessizlik de çarpar,
Her halimiz insana dokunur aslında.
Yıkılırken öğreniriz doğrulmayı,
Kırılırken anlarız sevmenin ağırlığını.
Gözyaşı boşuna akmaz, umut sahipsiz kalmaz,
Her yaradan bir ışık sızar, inan buna.
Ve bilir misin? En güçlü sandıklarımız bile
Bir dokunuşa, bir hatıraya dayanır.
Gurur gövdeyi dik tutar belki,
Ama kalbi tutan hep sevgidir, fark edilmez.
Son taş düşse bile, oyun yeniden kurulur,
Küllerden kalkar bir hayat, bir kalp, bir benlik.
Evet, yıkılırız... ama yeniden diziliriz,
Çünkü insanız; yıkılırız, severiz, yeniden diriliriz.
💫💛
@NURAL BEKTAŞLI