1
Yorum
4
Beğeni
4,0
Puan
22
Okunma

Karıncayı bile incitmezken
ben nasıl kıyarım
naif gönlüne?
Bir kalbi kırmak
bu kadar bana uzaksa,
senin kalbini
nasıl yakarım?
Gözünden gözümü ayıramazken
ben nasıl yağarım
kirpiklerine?
Bakışın sığınağımken,
bir damla hüzün bırakmak
ihanet değil de
nedir?
Yüreğinin kafesinde
gönüllü mahkûmken,
sen azletsen bile
ben nasıl uçarım
özgürlüğe?
Alışmışken zincire,
kanat
kime yarar?
Kalemim silahım olmuşken,
süngüm kelâm,
mermim heceyken…
Ben nasıl anlatırım
sevdamı şiirlere?
Her mısra seni vururken
hangi kelime
masum kalır?
Yalnızlığın altından
daha yeni kalkmışken,
bir de hasret yükleme
heybeme.
Bu yük ağır,
bu yol uzun,
bu kalp yorgun.
Hayatın şifresini
hâlâ çözememişken,
ben nasıl ayırırım
yollarımı bilinmezliğe?
Kaybolmuşken kendimde,
hangi cesaret
beni ileri iter?
Sözler tükenip
dilim lal iken,
ben nasıl konuşurum
düşlerle?
Sabır taşmış,
gözyaşım boran olmuşken,
ben nasıl gülümserim
güzlere?
Ben sende tutuklu kalmışken,
söyle…
nasıl, nasıl açarım
kilitlerimi
kendi ellerimle?
İnsan sevdiği yerde
esirken,
özgürlük
hangi kapıda bekler?
@NURAL BEKTAŞLI
4.0
100% (1)