3
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
132
Okunma

Sonbahar yaprakları dökülürken ömrümden,
Biraz daha eksildi benden…
Rüzgârın sesi bile başka artık,
Sanki beni çağıran uzak bir kapı gibi,
Ve ben biliyorum…
Bu güz, benim son mevsimim olabilir.
Göz yaşlarım süzülürken sessizce,
Tutunacak bir dal aramadım artık,
Çünkü anladım;
Her insan kendi vedasını kalbinde taşır,
Benimki de ağır ağır çöktü avuçlarıma,
Bir gül kurusu gibi kırılgan…
Artık korkmuyorum ölümden,
Yorgun bir yolcunun eve dönmesi gibi,
Ne fazlası, ne eksiği…
Sadece hak ettiğim bir uyku,
Sadece kendimi teslim edeceğim
Beyaz bir sükûnet.
Güz geldi ömrüm…
Ve ben kendimi bu rüzgâra bıraktım,
Dökülen her yaprak,
Bir acımı aldı götürdü benden,
Bir sessizlik bıraktı yerine
Kabulün ağır ama huzurlu nefesini…
Geriye dönüp baktığımda,
Ne pişmanlık aradım ne de sitem,
Her adımımda bir iz,
Her izimde bir insan vardı,
Ve şimdi dönüyorum geldiğim yere,
Hiç kimseye yük olmadan, sessizce…
Sonbahar yaprakları dökülürken ömrümden,
Ben artık hazırım gideceğim yola.
Son nefes, son dua, son bakış…
Hepsi kabullenişle yıkanmış,
Ve içimde tek bir cümle kalmış:
“Ben bittim… ama huzur başlıyor.”
@NURAL BEKTAŞLI
5.0
100% (4)