0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
35
Okunma

Gönül meclisinde sunulan bir âb ki, cana özel,
Dost elinden içince, dertler olur da ezel,
Hayat verir her damlası, ne hoştur ki bir zelzel,
Suyun gazel ey yâr, dudağın da bir gazel.
Sanki Zemzem’den süzüldü, o berrak, o tatlı su,
Gönül bir yudum ister, unutturur her korkusu,
Bu aşkın temizliğiyle, kalmaz ki hüzün, kalmaz kusu,
Suyun gazel ey yâr, dudağın da bir gazel.
O nazenin ellerin, sunduğu bu âb-ı revan,
İçen can bulur da, kaybolur aklın her yorgun an,
Dudakların kaynağından almış, ne hoştur bu ferman,
Suyun gazel ey yâr, dudağın da bir gazel.
Aşkın ateşi yaksa da canı, bu su dindirir koru,
Kalbimin hararetini alır, kalmaz gönlümün kuru,
Bu lezzet ki derindir, sığmaz ne bir fani suru,
Suyun gazel ey yâr, dudağın da bir gazel.
Ne meclis kurulur ki, o âb-ı hayat olmaz elde,
Dertli gönüllerin muradı, bu tatlı akış yelinde,
Yârden gelen her damla, ne hoştur ki bu dilde,
Suyun gazel ey yâr, dudağın da bir gazel.
Zehri bal eyler o, aşkın kudreti ile canan,
Bu içilen damlalar, kalbe verir sonsuz bir an,
Ne hoş bir lûtfu imiş, bu sevda, bu ferman,
Suyun gazel ey yâr, dudağın da bir gazel.
Aşık TURHAL söyler: Âşıkın menzili sensin, dermanımsın,
Bu aşkın suyuyla coşan, benim de canımsın,
O tatlı dudaklarından bir yudum, son limanımsın,
Suyun gazel ey yâr, dudağın da bir gazel.
Hüseyin TURHAL