2
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
99
Okunma

Zaman, yine geldim sana,
Bir sır getirdim yüreğimden.
Sen anlarsın, çünkü sensin
Her doğuşun, her vedanın nedeni.
Bir tren gibi geçiyorsun içimden,
Ve ben her defasında,
Bir peron kadar yalnız kalıyorum ardından.
Ey sen, bekleyenlerin zamanı,
Elinde mendil, gözünde yaş olan,
Gidenin ardından susan sesleri bilirsin.
Bir istasyon gibi kalbim,
Her gelişe umut,
Her gidişe keder taşır.
Bazen dur diyemem sana,
Çünkü senin nefesin bile hareket.
Bir anlık tebessüm,
Bir an sonra hasret.
Korkuyorum, ey hızla akan zaman,
Korkuyorum, çünkü seninle
Her şey biraz daha eksiliyor içimde.
Bir yokuşu iner gibi
Durmadan kayıyorsun günlerimden.
Tutunmak istiyorum bazen,
Bir çocuk gibi saatin akrebine,
Ama ne mümkün!
Sen akıyorsun,
Bense sana yetişemiyorum.
Ateşe düşen su gibi
Çıkıyor içimden bu cızırtı,
Bir yanım sönmek ister,
Bir yanım yanmaya alışkın.
Ey zaman, senin içinde kaybolmak
Bir tür varlıkla yokluk arası sancı.
Biliyorum, seni suçlamak boş,
Sen sadece yürüyorsun,
Ben geride kalmayı seçiyorum belki.
Ama bil ki her saniyen
Bir ömrün kırık aynası gibi
Parça parça yansıyor yüzüme.
Ve son kez diyorum sana;
Dur biraz, ne olur...
Bir nefeslik sessizlik kadar
Beni bekle.
Çünkü bu kalp artık yoruldu
Gidenlerin ardından değil,
Geçmeyen zamanın sessizliğinden.
@NURAL BEKTAŞLI
5.0
100% (2)