0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
48
Okunma

Kapalı derin... O, fiziksel bir yer değil; o, ruhun erişilmez, mühürlenmiş katmanıdır. Dışarıdan bakıldığında pürüzsüz, sessiz ve anlaşılmazdır. Sanki binlerce yıllık bir gizem sandığı, kimsenin açmaya cesaret edemediği bir kilit. O derinlik, ne kadar zorlansa da asla tamamen çözülemeyecek olan o kişisel labirenttir.
Bu derinlik, aynı zamanda bir sığınaktır. Dış dünyanın gürültüsünden, yargısından kaçıp sığınılan, kendi içimizde yarattığımız son savunma hattıdır. Orada, en büyük korkularımız, en çılgın hayallerimiz, donmuş bir zaman kapsülü içinde, kimsenin görmeyeceği şekilde saklanır.
O, bir melankoli kuyusu gibi. Yüzeye vuran her söz, her gülümseme, o derinliğin sadece ince bir örtüsüdür. Gerçek hikaye, o kapalı kapının ardında, karanlık ve nemli bir sessizlikte bekler. Bazen, o derinlikten yükselen tek bir hüzünlü nota, bütün dışarıdaki neşeyi susturmaya yeter.
Ancak, o kapalılık bir davettir de. Oraya ulaşmaya çalışan, sabırla o sırrı çözmeye uğraşan kişiye karşı bir sınavdır. Kapalı Derin, bize her şeyin yüzeyde olmadığını, en büyük zenginliklerin ve en gerçek acıların hep görünmeyende saklı olduğunu fısıldayan, sessiz ve ihtişamlı bir varoluş metaforudur.
Hüseyin TURHAL