Yıkık bir viranenin ciğerinden Öksüre öksüre Savrulan toz benliğim Kanındaki demir tadı ise Dilime sinen şiirim
Zihnin kör koridoru Aşk bellediğim Boş kavanoza hapsedilmiş uğultu Sancısını yar bildiğim
Kendinden harf çalan Gıcırtısı içimi gıcıklayan Lanet bir kapının önündeyim Harflerle örülmüş tuğlaları Tenime gerilen sürgülü ağı Son kurşun gibi akladığın Gözlerine yazılı
Kulaklarımı kemiren bir sesle İçimi yırtıyorum sayfalara Çözülen ıslak mürekkebinden Harf harf ayrılan aşkı Ez bir cümle aleminden kopan çığlıkla Sol göğüs altıma Bir çizikle daha neşterliyorum
Aynı yerden Karanlığın kör gözüne batırıp B’askısızca sen de yaz
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiirin falına baktım ve gördüm ki; için çok kabarmış senin. Üç vakte kalmaz bunalıma girersin sen. Vay benim torunuma vay dedim, n'oolacak bu kızın hali dedim. Dedim de dedim...
Şaka şaka...
Hadi şiiri ameliyat edelim. Bunu sen istedin:)
Bu şiiri benim nazarımda diğerlerinden farklı kılanı yazayım önce:
Tüm karamsarlığına rağmen; duygusal içtenliği, çaresizliği, ahengi, imgeselliği ve psikolojik yolculuğu... Günümüz insanının yalnızlığa aşksızlığa ve ihanete dair genel sancıları da var şiirin...
(Başkaları her şiirin ya da çoğu için böyledir zaten ya da benzer şeyler diyebilir ama hem seni onlardan daha iyi tanıdığım, hem değer verdiğim kardeşim olduğun, hem de en başından beri sadece şiir olarak okumayıp altında yatanı bilen biri olarak detayına iniyorum şiirlerinin, bu yüzden farklı bakıyorum desem yalan olmaz)
Her bölüm kendi başına ve başlı başına ağır bir yük yığıyor okuyana... Şahsen bazı ifadeler çok tanıdığım duyguları tekrar canlandırıyor. O zamanlardaki çaresizliğimi yeniden pekiştiriyor...
Arka fonda karanlık var. Hepimizin içinde olan ama unuttuğumuz ya da görmezden geldiğimiz, İnsanı içine çeken, herkese tanıdık gelen bir karanlık bu...
“Zihnin kör koridoru” ve “boş kavanozda uğultu" gibi imgeler öne çıkıyor diyebilirim. Tam bir tükeniş sendromu... Yaşadım. Hem de çok...
Özellikle:
Kulaklarımı kemiren bir sesle İçimi yırtıyorum sayfalara Çözülen ıslak mürekkebinden Harf harf ayrılan aşkı Ez bir cümle aleminden kopan çığlıkla Sol göğüs altıma Bir çizikle daha neşterliyorum
Bu bölüm...
Ve
“Ruhun yanışından tüten duman Tek bir nefese tutuldu”
Şiirdeki kırılma anı diyebilirim. Kesilmiş şah damarı da denilebilir. Tek sıkımlık mermin kalmış gibi...
...
Ama en sert darbeyi final vuruyor... Şiirin de ihanetin de yorgunluğu vuruyor yüze... Kulağı tırmalayan çığlık da diyebiliriz...
...
Şiir arabesk bir şiir değil ama hani Ferdi söyler de için yanar yanar yanar ya öyle bir şiir işte... ...
Gelelim şiirin edebi olarak eleştiri kısmınaaaa:
Başkaları eksiklik/ fazlalık adına ne gördü bilmem ama; gerek bu şiir özelinde, gerek öncekiler, gerekse sonrakiler için tek tavsiyem:
Bazı kelimeleri birçok şiirinde kullanıyor olman bir yana aynı kelimeleri aynı şiirde iki veya daha fazla kullanman.
Mesela:
Ruhun yanışından tüten duman Tek bir "nefese" tutuldu İçimdeki son ışığın sönüşü üzerine yazıldı "Sönüşün" isi Her üfte nefesin tükenişi
Bu bölümde iki tane nefes ve sönüş yerine birinden birini soluk ve karanlık yapabilirdin. Ben olsam ilk nefes yerine "soluğu" kullanır, böylece devamındaki "tutuldu" ile ses uyumu da sağlamış olurdum.
Yani şöyle:
Ruhun yanışından tüten duman Tek bir "soluğa" tutuldu İçimdeki son ışığın sönüşü üzerine yazıldı "Karanlığın" isi Her üfte nefesin tükenişi
Tabi bu durumda şiirin aşağısındaki bölümlerinde iki kere geçen "karanlık" için de çözüm bulmak lazım. Onu da sen düşün. Ben taşı kuyuya attım:) Kaç deli çıkartır umrumda değil...
(Şu an yopjn ve yorgun bir gün nedeniyle detaylı düşünmeden yazdım bu eleştiri kısmındakleri. Sen daha iyisini bulabilirsin. Ama çok yaptığın ve her seferinde "Bak yine yapmış!' Diye gözüme batan bir dikkatsizlik bu...)
Evet çoğumuz yapıyoruz bunu ama böylesi bir şiirde kaleminin gücünden yana hayal kırıklığı yaşatıyor. En azından benim için.
Çünkü, çok iyi biliyorum ki; başka kelimeler, imgeler bulabilecek kapasiteye sahipsin.
Bunun en güzel kanıtı da: Son zamanlarda yazdığın şiirlerin adları... Çoğu tek başına şiir gücünde...
...
Şunu da yazayım; artık uzun uzadıya yorum yapmıyorum ya da yapmamaya çalışıyorum diyeyim. Sebeplerini başka zaman anlatırım. Bu kıyağımı unutma demek değil bu deden için kıymetlisin demek...
Emek verip uzun uzun yazdığını sindire sindire okudum. Bahsettiğin gibi karanlığın isi diyemem çünkü kastım başkaydı. O yüzden kendimce bir düzenleme yaptım. Umarım o kıta içine siner artık. Yorumları kısaltıp zamanının çoğunluğunu kendine ayırmana sevindim. Bana gösterdiğin değeri harf sayından hissedebiliyorum. Tespitlerin analizin kendi yaşamınla özdeşletirip kendini buluşun ayrıca memnun etti. Bak sozlerin ne kadar kıymetli benim için anla , görüyorsun demi artık şımarmıyorum yorumlarda. Artık dedem burda gözü üstümde bilerek uslu kız oldum. Birazda sen biliyorsun neden duruldum😊 Sevgilerimde dedem.
Emek verip uzun uzun yazdığını sindire sindire okudum. Bahsettiğin gibi karanlığın isi diyemem çünkü kastım başkaydı. O yüzden kendimce bir düzenleme yaptım. Umarım o kıta içine siner artık. Yorumları kısaltıp zamanının çoğunluğunu kendine ayırmana sevindim. Bana gösterdiğin değeri harf sayından hissedebiliyorum. Tespitlerin analizin kendi yaşamınla özdeşletirip kendini buluşun ayrıca memnun etti. Bak sozlerin ne kadar kıymetli benim için anla , görüyorsun demi artık şımarmıyorum yorumlarda. Artık dedem burda gözü üstümde bilerek uslu kız oldum. Birazda sen biliyorsun neden duruldum😊 Sevgilerimde dedem.
Bu şiir var ya… İçinde aşk yanıyor, kalem kül olmuş, okuyanın kalbiyle duman çıkıyor. O kadar yoğun ki, ben bile iki dize sonra yangın tüpü aradım duvarda.:)
Ama şaka bir yana her satırın altına bir ömür bırakmışsınız. Sessizlik bile konuşmaktan utanmış. Siz yazmamışsın bunu; şiir, sizi yazmış.
Tebrikler… Bu kadar acı, bu kadar estetik, ve bu kadar “insan” olamazdı bir metin.
Ee seviyorsanız acıyı hep gelin zira beyhude hep derine neşter atar. Yüzeyler sığ insanların, derinler bizim gibi boş insanlarındır)) Her daim beklerim Sevgilerimle, güzel şair...
Siz yazın, biz duyguların altına imza atarız. Kelimeler bu kadar acılı olunca yorum yazmamak saygısızlık olurdu. Siz böyle yazdıkça biz de “kalp yetmezliği” yaşamaya devam edeceğiz sanırım :) Her dizeye ayrı reçete gerekiyor. Baş kısmı gidince biraz “önsözsüz” kaldım ama içerik hâlâ sağlam. Vurgunlu finaller, şiirin doğal afetleridir zaten. :)
Ee seviyorsanız acıyı hep gelin zira beyhude hep derine neşter atar. Yüzeyler sığ insanların, derinler bizim gibi boş insanlarındır)) Her daim beklerim Sevgilerimle, güzel şair...
Siz yazın, biz duyguların altına imza atarız. Kelimeler bu kadar acılı olunca yorum yazmamak saygısızlık olurdu. Siz böyle yazdıkça biz de “kalp yetmezliği” yaşamaya devam edeceğiz sanırım :) Her dizeye ayrı reçete gerekiyor. Baş kısmı gidince biraz “önsözsüz” kaldım ama içerik hâlâ sağlam. Vurgunlu finaller, şiirin doğal afetleridir zaten. :)
imgeler ve betimlemeler vals yapıyordu... severek okuduğum müstesna bir mensur şiir. günü hak etmiş ve güne şık düşmüş nadide dizelerdi. tebrikler ve saygılar sunuyorum...
İçsel bir fırtınanın ve suskunluğun dışa yansımış halini okudum. Bazen sustuklarını sessizlik dinler ve o suskunluğu da sadece sessizlik anlar. İnsan mıdır susmak için sessizliği bekleyen, yoksa sessizlik midir insanı susmaya iten diye sorgulatan bir şiirdi. Gönlünüze sağlık, hak ettiği yere gelmiş.
Ramazan Teke tarafından 4.10.2025 11:30:42 zamanında düzenlenmiştir.
bu gün neredeyse yüzden fazla şiir okudum, her şiirin yazana dair bir kimliği olmalı, tıpkı parmak izi gibi. bu anlamda, defterde yazan pek çok kişiden ayrışıyorsunuz. kaç şiir içinde de olsa hemen farkedilecek çok özgün bir tarzınız var yani. tebrik ediyorum. saygılarımla
Sizin nazarınızda bir çok şiirin içinden seçilmesi şiirimin onur verici. Şarkı ekle dediğiniz için de acele o an dinlediğim bi sarkı ekledim. Her daim kıymetli yorumunuz için minnettarım Saygılarımla
Sizin nazarınızda bir çok şiirin içinden seçilmesi şiirimin onur verici. Şarkı ekle dediğiniz için de acele o an dinlediğim bi sarkı ekledim. Her daim kıymetli yorumunuz için minnettarım Saygılarımla
Bir şey diyeceğim ama öteki şiirlerine çaktırma. Üzülmesinler. Kıyamam... Çok fena şiir bu şiir.
Şöyle ifade edeyim; şiire gelirken dur şu torunla kafa geçeyim beyhude işler bu işler beyhude hanım diyeyim dedim. Ama okuyunca yok yav düpedüz şiir yazmış torun dedim...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.