0
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
137
Okunma
Hayat yüzüme solurken
Sarımsak kokan yalnızlığı,
İçli köfte kusuyorum duvarlara.
Karaya vuruyorum.
Vizitesi oluyorum Karaköy yosmasının.
Tütün dumanında boğulmuş martılar
Geceyi lime lime edip seriyor önüme.
Bir bardak rakı kadar kırılgan içim,
Köpük köpük çarparken sahile sitemim.
Benimle yan yana yürüyen gölgem
Benden daha arsız, benden daha pervasız.
Dilime takılan küfürler
Şiir sanılıyor kaldırımlarda.
Ve ben
Her satırda biraz daha delirmiş,
Her nefeste biraz daha eksilmiş,
Ama hâlâ inadına yaşayan
Bir gece çocuğuyum İstanbul’un.
Bir yarım simit gibi paylaşılamayan,
Bir çay bardağında unutulan şeker gibiyim.
Ne tam eriyorum, ne tam kayboluyorum;
Acı tatlı arası bir lanet gibi sürükleniyorum.
Sokak lambaları yüzüme hesap sorar,
Paslı teneke gibi tıngırdar kalbim.
Her hecede başka bir yoksulluk,
Her susuşta yeni bir isyan gizlerim.
Kader, karpuz kabuğunu atar önüme,
Ben düşe kalka yürürüm yine de.
Çünkü bilirim:
Hayatın tokadı bile, sevgilinin öpücüğünden
Daha gerçektir bazen.
Adem Önal…
5.0
100% (4)