0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
85
Okunma
Göğsümde gizli bir oda var,
Kapısını kimse bilmiyor.
Adımlarım sessiz,
Anahtarım sensin,
Orada hep sen oturuyorsun.
Kalbim atınca
Bir şehir uyanıyor.
Sokakları senin kokunla dolu,
Her taşına adını kazımışım,
Her duvarda suretin asılı.
Nefesim sana varıyor,
Her çıkışında seni arıyor.
Bir an durursa
Ölüm değil,
Sadece sensizlik gelir biliyorum.
Kaburgalarım seni saklıyor,
Sanki en eski hazinemi koruyor.
Ellerimi bastığımda
Derin bir yankı duyuyorum,
Adını tekrar eden bir dua gibi.
Gözlerim kapalıyken
Daha çok görürüm seni.
Gündüzde ışık,
Gece karanlık
Bana hep seni getirir.
İçimdeki bahar sensin,
Kışlarımı eriten güneşsin.
Bir yaprak düşse kalbimden
Senin adını fısıldar,
Rüzgâr bile seni taşır.
Damarlarıma dolan ırmak sensin,
Kanımı sen akıtırsın.
Bir gün susarsa
Sularım kurursa
Sen de susarsın, korkarım.
Omuzlarımda bir yük değilsin,
Aksine kanat gibisin.
Yere ne zaman düşsem
Sen kaldırırsın
Görünmez ellerinle.
Sesin göğsümde büyür,
Bazen bir ninni gibi,
Bazen bir çığlık gibi
Ama hep hayat verir
İçimdeki en karanlık yere.
Gece uykumda bile
Yanımda değil, içimdesin.
Rüyalarım sana açılır,
Uykumun eşiğinde
Hep sen nöbet tutarsın.
Bir gün bu göğüs dar gelirse
Büyürsün, taşarsın biliyorum.
O zaman evren olur
Göğsümün içi
Ve sen yine merkezinde olursun.
Ve bil ki;
Dünya dönmeyi bıraksa da
Kalbim sana dönmeye devam eder.
Çünkü sen
Göğsümün içinde değil,
Benim sonsuzluğumsun.
HABİB YILDIRIM / BÂİN-İ ADLÎ
(10 Eylül 2025)