1
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
176
Okunma
Bir gün, bir çiçeğin gövdesinde kırılacağım,
çünkü senin adın,
bütün çiçeklerin boynunu eğdiği ağırlıktır.
Ben sana bakarken
sular tersine akıyor,
kireç tutmuş duvarlarda bile
yeşil bir ihtimal fışkırıyor.
O ince sesin — evet yalnızca bir kez söylüyorum —
kulağımdan değil,
damarlarımın en derin çatlağından geçiyor.
Sanki kanıma yeni bir renk ekleniyor
ve ben o renkten doğuyorum yeniden.
Bil ki,
senin suskunluğun bile
taşlara yazılmış bir ayet gibi,
ömrümün en keskin yerinde parlıyor.
Ve ben,
adını her andığımda
ölümle yaşam aynı sofrada oturuyor,
hangisini seçsem öteki
bana senin yüzünle bakıyor.
5.0
100% (5)