1
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
103
Okunma
Bu dert ne çetindir, ne acısı dinmez bir sızıdır;
İçimde seni anlatıp duruyor, boğuluyorum.
Hiç mi içinden gelmiyorum,
Hiç mi adım aklının kıyılarından geçmiyor?
Beni niye sevmedin, yürek sızım.
Ülkesinden sürgün edilmiş bir viraneyim,
Bir sarhoş gibi üşüyorum sabıkalı kaldırımlarda.
Kırık dökük, paramparça bir haldeyim;
Bu sensizliğin ötesinde bir yorgunluk.
Beni niye sevmedin, yürek sızım.
Kırmadım papatyaları “seviyor, sevmiyor” diye,
Boynu bükük koymadım bahçelerinde.
Ben her çiçeği seni sever gibi sevdim,
Seni okşar gibi okşadım;
Bir damla suya muhtaç etmedim.
Beni niye sevmedin, yürek sızım.
Hani seninle yollar aşılırdı,
Hani seninle ölüm yoldaş edilirdi.
Gözlerine bağlamıştım hayatımı,
“Ağlama, düşerim” demiştim uçlarından.
Beni niye sevmedin, yürek sızım.
Sarılınca kemiklerim kırılıyor sanırdım,
Yanaklarım ellerinin izleriyle doluydu.
Her sabah adın uyanırdı önce aklımda,
Her gece seninle veda ederdim aydınlığa.
Beni niye sevmedin, yürek sızım.
Ne derttir bu çaresiz, ne zulüm bir yüktür;
Ne acımasız bir sevda,
Her anı sensizliği hatırlatan.
Ne yorgun bir yara,
Her gece güneşi batıran.
Beni niye sevmedin, yürek sızım.
Seni sevmek lütuftu bana,
Seni sevmek Allah’ın hediyesiydi bana,
Seni sevmek yüreğimin imtihanıydı.
Beni niye sevmedin, yürek sızım…
Beni niye sevmedin, yürek sızım.
5.0
100% (5)