1
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
159
Okunma

Bir akşamüstüydü, şehrin ışıkları birer birer yanarken
İçimde sönen başka bir aydınlık vardı.
Ne bir gürültü, ne de bir çığlık…
Sadece sessizlik, omuzlarıma ağır ağır çöken.
Gözlerinde gördüm bütün yolculuklarımı,
Gitmekten yorulmuş ayaklarımı,
Ve varmak istemediğim limanları.
Belki de bu yüzden adını hiç telaffuz etmedim yüksek sesle.
Bir zaman, rüzgârın taşıdığı haberlerde
Bir cepheden dönmüştüm;
Orada bile bu kadar yorulmamıştı kalbim.
Bir bakış, bin kılıçtan keskin olabiliyordu.
Artık mevsimler bana uğramıyor,
Gelen baharlar hep başkasına ait.
Kapılarımı kilitlemeyi öğrendim,
Pencerelerimi ise yağmurlara bıraktım.
Bir gün olur da adımı anarsan
Bil ki bu şehirde hâlâ sessizim.
Sana dair tek anım,
Hiç başlamamış bir hikâyenin ilk cümlesidir.
Aşka savaşmadım; çünkü savaş,
Kaybetmeyi göze alanların işidir.
Ben, kazandıkça eksileceğimi bildim.
Aşktan savuştum; çünkü bazen
En uzak durulan şey, en çok yakar insanı.
Ama bil ki, kimi adımlar atılmaz,
Kimi kapılar çalınmaz,
Ve kimi isimler, dilin ucunda tutulur
Çünkü söylenirse, insanın ömrü eksilir.
Belki de en büyük cesaret,
Hiç başlamamaktır.
Çünkü bazı hikâyeler
Yarım kalsa da tamamdır.
5.0
100% (3)