0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
57
Okunma
Düştüler, ama ne kefen var üstlerinde,
Yaralı topraklar, sızlayan semâ’
Hicran içinde bir ulu sedâ,
“Ey yiğit, yolun uzun, kılıcın keskin.”
Kefensizler yattı o mecrûh yerde,
Ne mezar taşı ne isim bıraktılar geriye,
Sırları var yıldızların altında,
Her birisi bir nur, her biri bir aşk.
Yıldızlar şahittir onların gecesine,
Gökyüzü örtüdür, örtünmezler geceye,
Kahramanlık denizinde, dalgalar sanki,
Her biri bir deniz feneri, yol gösteren.
İmanla yoğruldu bedenleri,
Kanla yazıldı destanları sessizce,
Yalnızlık içinde vatan için direndiler,
Vatan uğruna açtılar en derin çığlığı.
Sesleri yankılanır bozkırın ortasında,
Bir rüzgâr gibi eser, savrulur ufuklara,
Unutulmazlar, isimleri saklı kalır,
Çünkü kefensizler ölmez, ölümü yener.
Toprak onlara yoldaş, gökyüzü şahit,
Karanlık çöktüğünde yıldızlar ağlar,
Bir sabah doğar, güneş onların yüzünden,
Bir millet uyanır, kefensizler sayesinde.
Ve biliriz, her şehit sessiz bir mektuptur,
Zamanın derinliğinde yankılanan bir ses,
O sesle yükselir Türk’ün son kalesi,
Kefensizler, destanın unutulmaz neferleri.
HABİB YILDIRIM / BÂİN-İ ADLÎ
(5 Haziran 2021)
5.0
100% (1)