0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
60
Okunma
Varlığın aynasında ilk harfti adım,
Ezelde düştüm kalbin kıyısına damla.
Hakkın nefesinden bir kıvılcım alıp,
Süzüldüm kevserce, mecaza, zamana.
Ne sevda bilirdim, ne hicran o an,
Sadece safiyet, sükût ve niyaz…
Kul hakkı dokunmasın diye mısrâya,
Her heceyi terazide tarttım, ey dost.
Zira ben, Katre-i Ezel’den yazıldım.
"Ezelî zamanın gözünden düşen bir hakikat damlası."
"İlahi iradeden düşen, kaderin ilk mürekkep zerresi."
Varlığın yazılmamış vaktinde ben,
Harfsiz bir sükûtun kalbinde idim.
Ne doğmuş ne ölmüş,
Ne susmuş ne de konuşmuştum henüz.
Sadece bir niyet,
Bir hikmetin sessiz suretiydim.
Kalem yaratılınca,
Kudret mürekkebe secde ettirince,
Beni, bir katreye döktü ezelden:
Ne eksik ne fazla —
Adalet ölçüsünde bir damla.
Ne rüzgâr bendim,
Ne yıldırım, ne sel;
Sadece bir katreydim ben,
Adaletle yoğrulmuş,
Zamanın alnına düşen ilk şahit.
Ey insanoğlu,
Sana kul hakkı öğretilmeden evvel
Ben vardım.
Şiirin vicdanı,
Sözün terazisi,
Harflerin mahkemesi idim.
Ne zaman bir gönül incinse
Benden bir damla daha düşer arza.
Her gözyaşında bana rastlarsın.
Çünkü ben,
Her mazlumun alnındaki sessiz adaletim.
Hak’tan düştüm,
Kalbe doğru aktım,
Dilde söylenmeden önce
Yürekte hüküm sürdüm.
Ben ki,
Şairin kalemine kefaret,
Hakikate yeminli kelâmım.
Adaletle doğdum,
Zulme karşı damla damla büyüdüm.
Benimle yazılan her mısra,
Bir tartıdır;
Benimle yazılan her dua,
Bir hüküm olur.
HABİB YILDIRIM / BÂİN-İ ADLÎ
(5 Ağustos 2025)
(Adaletin mürekkebinden doğmuş,
Ahlâkın sesine dönüşmüş katreyim.)
5.0
100% (1)