0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
74
Okunma
(Göğe yazılan bir hakanın yüreği)
Altay yelelerinde doğdu bir uğrak vaktinde,
Gök kızıl renk eylemiş semâya kudretle.
Çevgân gibi dolanır zaman, çerağ misâli,
Her at koşuşunda titreşir ay ve güneşle.
Gökten inmiş gibi idi alnındaki mühür,
Saçlarında kurtların hikmeti, sözleri nâm.
Dilinde eski destân, gözünde sükût-i şûr,
Bir bakışıyla çözer devrânın her ilkâm.
Odur ki Tanrı dağından yürüdü doğuya,
Her adımında bir çağ çökerdi sessizliğe.
Türk’ün unutulmuş vakti, dönerdi oyuna,
Kara otağlar yeşerdi onun bir sözüyle.
Ey Göktigin! Ne semâ senin kadar hür,
Ne de yıldızlar senin kadar yakındır Hâkk’a.
Adını taşır rüzgâr, taşlara oymuş bir nûr,
Mazinin alın yazısı, sinmiş her yaprağa.
Uygur’dan Çor’a, Tula’dan Orhon’a kadar,
Senin izini taşır balbal, kaya, mezar.
Bir çerağ gibi kalırsın, sonsuzlukta nazar,
Ey Göklerin Yiğidi, kutlu bir hakan olarak.
Her gece rüya olur cihânın ruhuna sen,
Bir tigin doğar yeryüzüne, seninle yeniden.
Sesi yankı olur gökte, at kişner tâ içten,
Sen yürüyünce zaman susar, ömür titrer efenden.
Gör ki ben de sana bir şiir bağışladım şimdi,
Her kelâmımda senin izzetin var, kudret gibi.
Dörtnala koşar kelimeler, gök ehline sâdık,
Yâdına düşen bu nağme, rûhuna yoldaş olur artık.
HABİB YILDIRIM / BÂİN-İ ADLÎ
(2 Ağustos 2025)
5.0
100% (1)