0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
87
Okunma
Kader, satranç oynar gölgemle geceleri,
Her hamlesi bir veda, her sessizlik bir kurşun.
Ben şah olup düşerken aşkın tahtasından,
Sen vezir gibi uzaklaşırsın, usulca ve asilce.
Cemreler düşmez sadece havaya, suya, toprağa,
Bazen kalbe düşer,
Ve orada yangın çıkar
Bir tek senin adını haykıran hücrelerimde.
Gökyüzü geceye küsse, ay sırtını dönse,
Yine de gözlerinin ışığıyla aydınlanırdı içim.
Bir bakışınla Asâ-yı Musa gibi bölünürdü karanlık,
Ama sen sustun
Sükûtun, tufan gibi vurdu kıyılarıma.
İntihar etti duvarlardaki saat,
Zaman sen gidince bileklerini kesti,
Ve artık her saniye, içimde boğulan bir çığlık.
İşte o an anladım:
Kader, adı silinmiş bir harita gibi elimdeydi.
Kalbim bir çölse, sen vaha değildin belki,
Ama adınla seraplar kuruldu,
O seraplarda nice kervanlar kayboldu.
Ben de onlardan biriydim,
Susuzluktan değil, umuttan ölen.
Yıldızlar da gitti senden sonra,
Geceyi göğsümde sakladım.
Geceler konuşur oldu artık,
“Yalnızlık” dedi biri,
“Senin sadık yarin o olur” dedi bir diğeri.
Benliğimin ötesinden gelen bir nida gibi,
Adını zikreden her taş dile geldi.
Binalar ağladı, pencereler soldu,
Çatılar şiir okudu
Hepsi senin suskunluğunu konuştu.
Bir gün gözlerim, yağmura dilek fısıldadı:
“Bırak şu şehre düşen damla değil,
Onun kalbine düşen ben olayım…”
Ama yağmur, güldü
“Sen yanmayı bilmezsin,” dedi usulca.
Ah sen!
Yalnız bir harfin bile,
Bir ülkeyi yakacak güce sahipken,
Nasıl da sustun?
Nasıl da kalbine hicret ettin sessizliği?
Ben, Hazreti Yakup gibi gözümle ödeyip seni,
Bir Yusuf kokusunu, yıllarca duayla aradım.
Telmihlerle süslediğim her dua,
Bir isyanı gizledi secdeye sığmayan.
Ve ben hâlâ yürürüm,
Gölgemi bir yük gibi omzumda taşıyarak.
Çünkü kader bazen insanın gölgesidir:
Gittiği her yerde onu izler,
Ama asla önüne düşmez...
HABİB YILDIRIM / BÂİN-İ ADLÎ / LARDES SYMPRA
(28 Temmuz 2025)
5.0
100% (1)