Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
redfer
redfer

Begonvilin gözyaşları

Yorum

Begonvilin gözyaşları

( 6 kişi )

3

Yorum

15

Beğeni

5,0

Puan

359

Okunma

Begonvilin gözyaşları



günler geçiyor
domatesin kırmızısı, biberin yakışı
karpuzun serin gölgesi, muzun tropik fısıltısı
derme çatma tezgahlarda bir tanıdıklık buluyorum
tadı eksik, çeşidi az
ama yine de sarılıyorum
bu toprağın sunduğu her lokmaya

simit kokusu düşlüyorum
sıcak, taze
deniz kenarında çimlere uzanıp çay yudumluyorum
ama deniz yok burada
ne kokusu
ne vapuru
ne dumanı
ne dalgası

evde simit deniyorum
ellerim hamurda
ama yüreğim boğazın mavisinde kayboluyor
bu şehir artık yabancı değil bana
yollar tanıdık
ağaçlar eski bir dost
renk renk begonviller açıyor
şaşkın bir sevinçle

tozun, yağmurun, çileğin, mangonun mevsimini biliyorum
çocukların gözbebeklerinde dans eden gölgeleri
neşeleriyle , kahkahalarıyla
sevinç saçıyorlar etrafa
bir iyilik dokunsa birine
akrabası, komşusu koşuyor teşekkür etmeye

onları daha çok tanımak istiyorum
içimi ısıtıyor bir naber sözü
sanki bizden beklenen de bu
birbirimizin yaralarına merhem
ruhlarına ayna olmak

ama bir adam var içimde
defterlerine sarılmış
medeniyetin sönük yakamozlarını avuçlarında tutuyor
zamanın uçurumunda, şimşek gibi bir an
osmanlının ölgün korunda gençliğini yakmış
bir cinayet görmüş
çağdaşlaşma maskesiyle
geçmişin imhasını
mazinin reddiyle doğan yozlaşma sancısını
güzergahlarında gül kokuları
taze izler bırakmış bir medeniyetin
yok olmasını
göz göre göre

ama sofranın son kırıntılarına yetişmiş
bir sokağa bağdaş kurmuş çeşmesi
hat levhası, bakır tası
mermerde sürpriz bir hüznü
kubbesi gökyüzüne aşık hamamı
hüsn-i hatla kıskıvrak yakalanmış
bir mezar taşını

boğaziçinin kalbinde bodur minareli bir mescidi
suyun şırıltısında ebediyet fısıldayan bir sebili
şadırvanın altın köpüklü suları
ışığın dansıyla canlanan bir avluyu
küçük bir iskele kahvesini
ahşap bir konağı
kökleriyle geçmişe tutunan çınarı

hepsi
münzevi bir yara yüreğimde
tarih hazineleri kayboluyor tek tek
içimize ay doğuran güzellikler siliniyor
buna gönül nasıl razı olur ki

zamanın alevinden bir şeyler çalmak istercesine
ruhu tırmalıyor
her köşede bir parça var yitip giden
her günde bir uzvu kopan lale bahçesi
bir hatıra
bir ağıt
bir sükunet arayışı

begonvilin renkli gözyaşı
simidin özlemi
denizin mavi yasıyla iç içe
her çocuk gülüşünde
bir medeniyetin yakamozlarını topluyorum

kalbim, kaybolan çeşmelerin şırıltısında
şadırvanın altın sularında
ve bir portakalın kanayan hasretinde ağlıyor
ama ben hala
her sabah bu şehrin nabzında yeniden doğuyorum
ve bir deftere sarılıyorum
yitip gidenin yasını
yazıyorum
şehrin

her evin önünde bir ağaç
sanki hayata tutunan bir dua
ama akşam çökünce
karanlık bir bıçak gibi kesiyor her şeyi
lambalar yetersiz
bazı evlerde ne su var ne ışık
hayat, güneşin merhametine zincirlenmiş

saat dokuz, akşamın dikenli kollarında
odanın soğuğu sırtımda bir kefen
kucağımda bir yığın kırılmış düş
bir mülteci yürek gibi
yabancıyım
unuttum bu şehre ait olmadığımı
yoksa şehir mi unuttu beni
bir gölge gibi
havasının soluyorum şimdi
sis sanıyorum nefesimi
şehrin gözyaşlarını
yağmur

redfer

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (6)

5.0

100% (6)

Begonvilin gözyaşları Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Begonvilin gözyaşları şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Begonvilin gözyaşları şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Tamer Umut
Tamer Umut, @ervh-ifirkat
26.7.2025 14:21:14
5 puan verdi
çok güzel şiir. tebrik ediyorum. selamlar saygılar
se
sedat hünker, @sedathunker
26.7.2025 13:34:58
5 puan verdi
Çok güzel şiir sevgiler saygılar selamlars sağlıcakla kal allahın selameti üstüne olsun
Etkili Yorum
Ferda,ca
Ferda,ca, @ferda-ca
26.7.2025 12:17:29
5 puan verdi
“Begonvilin Gözyaşları” şiiri, nostaljiyle yoğrulmuş, duygu yüklü bir şehir ağıtı.
Mistik, melankolik ve medeniyet kaybı üzerine derin bir iç döküş...

Simit kokusuyla başlayan şiir, Boğaz’ın mavi hasretiyle harmanlanırken; geçmişin izlerini, taşlara, çeşmelere, mezar taşlarına kazıyor. Özlem, gurbet, çocukların göz bebeklerinde kalan bir sevinç olarak beliriyor.

Redfer’in dizeleri, ironik bir tarih bilinciyle hem şiir hem belgesele dönüşüyor:
Kaybolan güzelliklere bir ağıt, yeniden doğuşa bir umut...

💧“Begonvilin gözyaşları” bir metafordan fazlası;
bir şehrin, bir medeniyetin kalbindeki çatlaktan süzülen ince bir sızı.

Tebrikler

Saygilarimla hocam
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL