0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
71
Okunma
Kalem bir niyaz gibi eğildi kâğıda,
Söz, secdeye durdu harf otağında.
Mürekkep akmazsa susar cümleler,
Ve bir şiir, başlamazsa düşer gönüller.
Ben ki kâğıdı bir harita bildim,
Kalemi de gönlümün zırhı eyledim.
Her nokta bir ordu, her satır bir yol,
Ve kelâm, en sessiz gecede yankılanan kol.
Savaşsızdır bu sefer, ama iz bırakır,
Bir mısra geçer, nice gönül yıkılır.
Taş değil kalplerdir fethedilen burada,
Surları kalem deler, dile gelen duada.
Kudretli bir emirle başlar her dize:
“Yaz! Ki içindeki şehir açılsın gece gece.”
Ben sustum; o konuştu, içimden biri,
O ki kalem değildi, bir Hakk neferi.
Cümleler seğirtirken iman siperi,
Her harf, Allah adına düşen bir eri.
Öyle bir sefer ki ne kan var, ne kin,
Ama sonunda teslim olur en mağrur benliğin.
Her yazdığımda bir kıta girer içime,
Bir sancak gibi dalgalanır kelime kelime.
Kalbin kubbesine dikilir dizelerim,
Ben ki fethetmem, yalnızca dile gelirim.
Gözyaşıyla ıslattım kâğıt çölünü,
Mürekkep yetmezdi anlatmaya ömrünü.
Her şiir bir Mescid, her hece mihrap,
Ve ben kulum: Dizeyle vardım Rab kapısına hesap.
Sustu kelimeler, içim başladı konuşmaya,
Kalem kendini secdede buldu bir duaya.
Bu öyle bir sefer ki ne zaman biter?
Ancak kalp durduğunda, yahut şiir “ol” der.
Kimi satır sancaktır, kimi kefen,
Kimi ise Hakk’ın gölgesinde bir emanet.
Her dize bir sefer, her dize bir nöbet,
Kimi zaman yazmak bile bir ibadet.
Zamanın zırhını deldim bir harfle,
Sustum, ama yazdım: Dirildim her defterle.
Ey kalem! Ey seferin suskun askeri!
Yürü! Zira kelâm bekler: Mısranın zaferi...
HABİB YILDIRIM / BÂİN-İ ADLÎ / LARDES SYMPRA
(24 Temmuz 2025)
5.0
100% (1)