0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
96
Okunma
Dudağında laf var, gözünde kibir,
Altın giydin diye yürek mi zengindir?
Ben de sevdim, ben de yandım,
Senin aşkın helal de benimki mi kindir?
Ceketinin markası mı tartar adamı?
Ben terle yoğurdum alnımın yazısını.
Sen salona meze oldun dost sofralarına,
Ben taşta yedim ömrün azığını.
Eyvallah der geçerim çoğu lafa,
Ama senin dilin bi’ başka sapar.
Ben susunca “haksız” mı sayıldım hemen,
Kibirin var, vicdanın n’apar?
Sen de düştün, ben de düştüm,
Senin düştüğün kadife, benimki çamur.
Ama ben kalktım, ellerimle,
Sen hâlâ yerde, başın gurur!
Ne yedinse doy, ne içtinse kal,
Ama benim lokmam da alın teridir.
Senin sofrası bolmuş dediler,
Oysa aç doyurmaz, göz doyurur deridir.
Benim anam tarlada doğurdu beni,
Seninki belki hastanede, ne fark eder?
Aynı toprağın çocuklarıyız kardaş,
Kimi güneşle kavrulur, kimi gölgeye küser.
Sen saraya çıkmışsın, ben merdivene
Ama hepimiz mezarda düz duvarda yatarız.
Sen taş yazdırırsın, ben dua okuturum,
Hepimiz aynı toprağa karışır, susarız.
Kimi selam verir samimiyetle,
Kimi gülümser arkasından söver.
Senin masken parlatılmış belki,
Benim yüzüm çatlak, ama özüm sever.
---
O yüzden büyüklenme, çekinme de,
Kalbinde yer var mı yoldaşa?
Benim küfem sırtımda durur hâlâ,
Senin yükün kibrinse, varma kardaşa.
5.0
100% (1)