0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
64
Okunma
Ne kâftı ne nûndu o,
Ne satıra yazılır, ne dile dolar.
Bir harf vardı ki görünmezdi,
Ama bütün seslerin ötesinde o yankılanırdı.
Kâf “emir”di, Nûn “kader”,
Peki ya o?
Sessizlikte gizlenen ilahi seher.
Söz susar, mana başlar,
İşte orda konuşur sessiz harfler.
Ne Arap harflerinde vardır,
Ne Latin, ne Süryani ne Maşrik’in soluğu.
O, kalbin en derin sessizliğinde
Ruhun “ol” deyişinden de evvel.
Bir nefes bile çıkmadan,
Yaradan’ın kudreti süzülür boşluktan.
Kâf’ı doğuran o,
Nûn’u yürüten o.
İsim değil, ses değil: Mutlak Yoklukta Varlık.
O harf yazılmadı levh-i mahfuza,
Çünkü o, levhi yazan mürekkebin niyazıydı.
Harf değildi belki,
Ama harflerin iç sesi,
Yankısız yankı, sessizlikteki sızıydı.
Harf değil ama yön verir her sese,
Emir değil ama başlatır her oluşu.
O olmadan kâf harf harf dökülmezdi,
Nûn yazmazdı, kalem titremezdi.
O, sükûtun özü,
O, hâfî ses,
O, “ol” diyenin susuşundaki ilk nefes.
Ey ârif!
Kâf’ı bilirsin, nûn’u ezberledin belki,
Ama bu harf ezberlenmez,
Çünkü o sadece fark edilen değil,
İdrak edilen bir vuslattır.
O, arifin gözyaşında bir titreme,
Bir mürşidin sessizliğinde hissettiğin çerağ,
Bir semanın ortasında duyulan hiçlik nidası.
O harf görünmez,
Ama her “Kûn” onda biter.
Çünkü başlangıç, ancak sonsuz bir bitişle tamam olur.
Bazen dua susar,
Ama o sessiz harf dile gelir.
Bazen kalem durur,
Ama kader hâlâ yazılır.
Ey gönül!
Her "ol" deyişinin altında yatan o susuşa kulak ver,
Çünkü Kûn’un tamamı
Ancak sessiz harf ile mühürlenir.
HABİB YILDIRIM / BÂİN-İ ADLÎ / LARDES SYMPRA
(22 Temmuz 2025)
5.0
100% (1)