0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
69
Okunma
Devlet ebed müddet…
Bir nehir gibi aktı Türk’ün yüreğinden cihana…
Tunca’da su bulan çocuk,
Orhun’da dua eden dede
Aynı millettendir…
Aynı sancaktandır.
Biri Tuna’nın soğuk yüzünde
Adaletin nişanını taşır,
Diğeri Orhun’un taşlarına
İlk harfleriyle “devlet”i yazar.
Ey tarih!
Sen yazdın mı kalbimize şu sözü:
“Devlet ebed müddet,
Payidar kalacaktır!”
Sonsuzluk bir kelime değildir sadece,
Bir medeniyetin alnına kazınmış
Secde kadar derin,
Kılıç kadar keskin,
Sabır kadar güçlü bir yeminidir.
Tunca’dan Orhun’a
Akar bir nehir gibi Türk milleti.
Her damlasında şehadet,
Her kıvrımında şeref vardır.
Tuna’nın gecelerinde
Bir annenin duası yankılanır:
“Yâ Rabbi! Bu sancak yere düşmesin!”
Ve Orhun’un taşlarında
Atasının sesi cevap verir:
“Sonsuza dek dik duracak bu millet!”
Devlet bizim için saray değil,
Ruh demektir.
Payitaht, bir şehir değil;
Bir kalbin kıblesidir.
Tunca’da büyüyen çocuklara
Masal değil,
Töre anlatılır.
Ve Orhun’da yazılan her harf
Bir milletin alın teriyle silinemez yeminidir.
Biz öyle yazıldık tarihe:
Mühürle, kılıçla, yürekle…
Ne kadar yıkılsa da otağımız,
O tahta çıkan her yiğit
Kalbinde önce duayı taşır.
Bir gün
Tunca’da gün batarken
Bir çocuk diz çöker dua eder:
“Allah’ım, Türk’ü koru.”
Ve o an Orhun’da
Bin yıl öncesinden gelen bir ses yankılanır:
“Koru, çünkü bu millet senin adaletini taşır!”
Unutma ey dost:
Her nehir bir yolu gösterir,
Ama Tunca’dan Orhun’a giden yol
Sadece toprağa değil,
Ebediyete çıkar.
Ve biz;
Bu yolun yolcusuyuz,
Bu duanın emanetçisiyiz:
Devlet ebed müddet,
Payidar kalacaktır…
HABİB YILDIRIM / BÂİN-İ ADLÎ / LARDES SYMPRA
(16 Şubat 2025)
5.0
100% (1)