0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
77
Okunma
İçime çöken her sessizlikte,
Bir isim inliyor ciğerimde.
Ne sen geliyorsun,
Ne de hasret azalıyor...
Ben yine lehbâna,
Yani göğsünde gece taşıyan adam.
Sana susarken büyüdüm,
Adını anmadan dua eder gibi.
Yanağımdan düşen her damla,
Yüreğimin tanığıydı.
Ve her nefeste yeniden
Kaybolduğum bir sen vardı,
Gelmeyen ama gitmemiş gibi.
Bir vuslat kadar uzaktasın,
Bir ayrılık kadar içimdesin.
Ne zaman yıldızlara baksam,
Bir yanım titrer:
Orada sen varmışsın gibi,
Orada ben yokmuşum gibi...
Ey kalbimin sızısı,
Ben seni sevdim,
Kalbimi kıra kıra
Sana yer açar gibi...
Ve şimdi
Her inleyişim bir dua,
Her suskunluğum bir mahkeme kararı.
Sanığım yine ben,
Hâkimim yine ben,
Ama suçun adı hep sen.
Ben,
Bir lehbâna gibi,
İçime gömdüm adını
Ve her gece
Adını unutmak için
Adını daha çok andım.
Kendimi susturamadım,
Sana dair ne varsa fısıldıyor içim,
Sanki her kalp atışımda
Senin sessizliğin yankılanıyor.
Bir mektup yazsam sana,
Zarfına gözyaşı,
Satırlarına iç kanımı damlatırım.
Okumazsın bilirim,
Ama yine de yazarım;
Çünkü lehbâna olmak,
Anlatamamak demektir.
Yıllar geçse de,
Her unutma teşebbüsümde
Adın,
İçimde yeniden doğuyor.
Ve ben seni,
Hatırlamaktan yoruldum…
Ama unutmaktan korkuyorum.
Kalbim bir hancı oldu sana,
Gelmedin ama hep yerin hazır.
Ve ben,
İçimde ağırlandığın her gece için
Rabbim’den af, senden ceza bekliyorum.
HABİB YILDIRIM / BÂİN-İ ADLÎ / LARDES SYMPRA
5.0
100% (1)