1
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
271
Okunma
Üşürsün şimdi sen seni örtünmeden
Çam kokusu seren yerden
Serin serin gel kanatlanarak
Taşlardan sızan sudan sözleri fısıldayarak
Rakımına alçaldıkça nefes alamıyor toprak
Sıcak damgalısı buraların bedeni
Terli bir ağıt gibi
Alnından çok ateşin külünü sıvazlayarak
Narmun olmuş adın
Yolmuş yanayakıla gidilen
Geçiyorum sadece kıyılarından
Aslan sütünü güncelerine tüketen mahalleden
Benim yürümelerim senden beri, öte
Sendeleyen sarmaşık
Sarılmak gibi bir gecede bir yıldıza
Kuzum kuzum, kızıldan
Yeşile boyanarak evriliyor evren sevmelere
Yok olmak mutlak olsa insana
Kar taneliği dilerdim dudaklarında
Çatallı, budaklı merdivenlerin vebali
Apolyontun sazlıkları gibi İtalik
Sözden doğacak her kutlu eylem
Dik açılar fena çarpıyor sen gölge etmeden
Düş görürken kor da içilebiliyor
Sabahın demi, akşamın kahveli gözleri
Dumanlı şeyler var biliyorsun, tiryakiliği
Göğe avuç vurunca daha net anlaşılan
Elle tutulamayanların söylediği
Öyle ya karamığım, sevdalar kara
Payitahtlar çizgilenmiş de sınırsız,
Kader denen değişmeyenlerle alnımıza
Ş
5.0
100% (1)