22
Yorum
41
Beğeni
5,0
Puan
243
Okunma
bir gölgeyim şimdi
düşlerin terk ettiği bir aynada
varlıkla yokluk arasında,
ışığı emen bir karanlık gibi
dünya bir tül perdeydi
rüzgârın her savuruşunda
kendimi biraz daha unuttum
biraz daha boşaldı içim
bir kandilin titreyen uykusunda
benliğimden soyundum usulca
bir çivisiz kapıdan girdim
ne yön vardı ne zaman
ne adımda iz
ne gökte harita
bir “ol” yankısıydı her şeyin özü
ateşi öptüm — yanmadım
toprağa aktım — iz bırakmadım
suda silindim — suretsiz kaldım
bir “ben” vardı, onu da
hiç’e armağan ettim
bir çember çizdim varlıkla
çizginin dışına taşan ilk sır bendim
o sırda
ne renk vardı
ne şekil
sadece yokluğun kokusu sinmiş
bir ebediyet soluğu
ve şimdi
hiçliğin yelkeninde
kendime doğru gitmiyorum
kendimden uzaklaşıyorum
çünkü vuslat
dolu bir kalple değil
boşalanla başlar
Müjgân Akyüz Dündar
5.0
100% (28)