0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
138
Okunma
Kurdun otağını yazgıma,
Yazgın davamdı,
Davam İslâmdı.
Yeryüzü bir nizam,
Gökyüzü bir ahit gibiydi
Ve biz,
Kutlu bir yürüyüş için hazırlandık
Kuzeyin Aslanlarıyla omuz omuza.
Bir cuma akşamıydı...
Selâ sesi dolandı minareden ovaya,
Uykulu bedenlerden kopup gelen
Sonsuz bir dirilişti bu.
Amik Ovası titredi,
Bir göklü çınarın kökleri
Bağdat’a, Revan’a, İstanbul’a uzandı.
Anadolu bir dua gibi okundu semaya,
Mezopotamya, gözyaşıyla yıkanmış bir seccade,
Kayıp hayallerin küllerinden
Yükseldi siyah sancak.
Ve ardından bir kutlu savaş,
İçinde saklı bir kutlu zafer!
Fatih’in nefesi dolandı rüzgâra,
Osman Bey’in duasıydı gecelerimizi uyandıran.
Abdülhamid Han’ın sabrı gibi
Sükûnetle eğildik secdeye.
O zaman anladım,
Bu toprak, bir harita değil;
Bir ahd-i kadîm, bir şehâdet manifestosu!
Bu sancak, bir kumaş değil;
Cihangirlerin omuzladığı emanet!
İstanbul,
Bir gül gibi açtı kalbimizin en ortasında.
Bağdat’ın sokaklarında ezanlar
Kayıp nesillerin adını fısıldadı.
Revan, yeniden revan oldu;
Zaman, yeniden bizim zamanımızdı.
İsimsizler ordusu yürüdü,
Sessizce, sarsılmaz bir inançla.
Ve biz,
Ne zaferle gururlandık
Ne kayıpla sarsıldık.
Çünkü biz yazgıya iman edenlerdik.
Çünkü biz,
Kurdun otağında doğanlardandık.
HABİB YILDIRIM / BÂİN-İ ADLİ / LARDES SYMPRA
5.0
100% (2)