1
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
142
Okunma
Kalbin bir demir parmaklık, ey yâr;
Ne vuslata yol var, ne firara karar…
Suskunlukla mühürlü her hecesi,
İçerisi zindan, dışı gülistan.
Ben bir serdengeçti aşkın yolunda,
Düşmüşüm kuytularında rehâ.
Ne af dileyişin var, ne sesin…
Yandım; harâretsiz bir dağda.
Kirpiklerin geceye pervane,
Bakışın, bin hicrana bedel.
Unutuşun bile bir sanattı:
Taş gibi sâbit, kelâmsız, güzel…
Kalbin bir kale, ben bir yolcu;
Sancağını bile görememiş.
Yine de içimde bir ezgi var
Senin hiç duymadığın kadar gerçek.
Zaman, sabır taşını deler gibi,
O günleri içime oyar hâlâ.
Bir ismin kaldı dudaklarımda;
Ne silinir, ne de tamamlanır duâ.
Kalbim, nice yeminlerle dolu:
Seninle eksik, sensiz fazla…
Bir yokluk sarkacı bu sevda;
Ne yana dursa, kırılır nihâyet.
5.0
100% (3)