0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
62
Okunma
Her sabah kalkıyorum, sen yoksun,
Ama sensin dokunan her rüzgârda.
Kahvemde acı, ekmeğimde tuz,
Her lokmamda senin yokluğun yanıyor.
Gözlerim seni arıyor, duvarlarda,
Kendimi aynada buluyorum, sensiz, bomboş.
Yastığımda senin kokun,
Ama sen yoksun.
Her anı, her nefesi,
Sanki boğazıma düğümlenmiş bir kor gibi.
Sokağa çıktım, adımlarım ağır,
Her köşede seni görüyorum, bir gölge gibi.
Bağırmak istiyorum adını,
Ama sesim çıkmıyor,
Boğazımda düğümleniyor kelimeler.
Yüzünü her yerde görüyorum,
Ama hiçbir yerde bulamıyorum seni,
Sanki gökyüzü sen, toprak sen,
Ama ellerimde hiç sen yoksun.
Gece karanlığı çöküyor üstüme,
Yıldızlar gözlerin gibi bakıyor bana,
Ay yüzün gibi soğuk,
Ama sen yoksun, her şey eksik, her şey yarım.
Özlemin bir kor gibi yanıyor içimde,
Sanki bir volkan patlıyor,
Ama içimde sessiz bir çığlık var.
Sensizlik beni boğuyor,
Her nefeste seni istiyorum.
Her köşe, her şehir, her yer,
Senin izlerinle dolu,
Ama adım attığım her yol,
Beni sensizliğe çıkarıyor.
Ellerim titriyor, seni tutmak isterken,
Ama yokluğun boşluğu daha derin.
Sanki dünya sensin, ama dünya beni itiyor,
Her adımda biraz daha sensizliğe batıyorum.
Öyle bir sevda ki bu,
İçimde bir kasırga kopuyor,
Seni bulamıyorum, ama seni her yerde hissediyorum.
Özlem beni yutuyor,
Damarlarımda dolaşan bir zehir gibi.
Her an, her saniye seni içiyorum,
Ama yine de doymuyorum,
Sensizliğe susuyorum.
Her nefeste biraz daha soluyorum,
Ama seninle yanıp kül olmak istiyorum.
Sonunda bir arada,
Seninle son bulmak,
Bir nefes daha alıp seninle kaybolmak,
Bir yıldız gibi sönmek istiyorum.
Öyle bir yangın ki bu,
Sadece seninle öleyim,
Seninle, senin nefesinle bitsin bu acı.