1
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
297
Okunma
Meryem Suresi - 56-57
﴾56﴿ Kitapta İdrîs’i de okuyarak an. Hakikaten o, pek doğru bir insandı ve bir peygamberdi.
________________________________________
﴾57﴿ Onu üstün bir konuma getirdik.
Enbiyâ Suresi - 85-86 .
﴾85﴿
İsmâil’i, İdrîs’i ve Zülkifl’i de yâdet. Hepsi de sabreden kimselerdendi.
________________________________________
﴾86﴿
Onları rahmetimize kabul ettik. Onlar hakikaten iyi kimselerdi.
Azrâil’le Dost: Hz. İdris (a.s.)
Kalemi o tuttu ilk defa insan,
Yazıyla başladı Rab’bini anan.
Satırlar döküldü gökten esinle,
İlimle konuştu melek misaliyle.
Dikişle buluştu iplikle iğne,
Sanatı başlattı sabırla, sine.
Terzilik onunla şeref buldu ilk,
Kumaşta bir dua, nakışında gül.
Gökleri izledi, yıldızla dosttu,
Zamanı ölçerek sırları çözdü.
Saatin ilmini kurdu gecede,
Vakitler secdeye durdu her seherde.
Melekler bilirdi onun adını,
Yazardı göklerde hikmet tadını.
Dürüsttü işinde, sadıktı sözde,
Kalbiyle yürürdü her hakikatte.
Ve bir gün geldi ki Azrâil’le tanış,
Bir dostluk başladı derin, barış.
“Ey ölüm meleği,” dedi Nebi bilge,
“Anlat bana ölümü, sırrı ne dilde?”
Azrâil eğildi rahmetle ona:
“Rabbim izin verirse, yaşarsın sona.
Alırım ruhunu, fakat geçicidir,
Gerçek vuslata sadece öncüdür.”
İdris dedi: “O hâlde yaşatayım,
Ölümü bir anlık tadayım, bileyim.”
Melek emri aldı, ruhu çekildi,
O an bir sükûnet, dünya silindi.
Sonra Rabb’in izniyle can döndü bedene,
İdris gözlerini açtı yine gene.
“Ne derinmiş ölüm, ama ne yüce,
Dost gibi yaklaşır, sevgiyle gece.”
Ve dost oldular o günden beri,
Azrâil selamlar her sadık eri.
Beraber çıktılar semânın katına,
Dördüncü gökteydi artık durağı.
Cennetle müjdelendi yaşarken bile,
Sonsuzluğun nuruydu alnındaki dile.
İlimle, sabırla, emekle geçen
Bir ömrün sonunda göğe yükselen.
İdris’ti o: Bilgelerin atası,
Sabırda zirvede, hikmet mirası.
Ne yazdıysa ilham oldu çağlara,
Ne öğrettiyse dönüştü yarına.
5.0
100% (3)