0
Yorum
14
Beğeni
4,2
Puan
267
Okunma

Güneşli, upuzun bir gün.
Haziran,
sıcağı tenimde eriyor.
Saçların salınmıyor,
rüzgâr yok.
Sokaklar suskun,
asfalt yanıyor.
Araba camının ardında gözlerin,
sanki zamanı durdurmak istercesine.
Uzun uzun baktın.
Hayat kısa,
sayılır.
Sedir altında baygın bir zaman,
yapraklar kıpırtısız,
gök masmavi.
İki gündür, tam iki gün,
sessizliğimi sevdiğim,
içime sığamadığım.
Çatlaklar arasında biten otlar gibi,
soluğu bir kahve masasında aldığım,
çayın buğusunda keskin bir yansıma.
Bu gece anladım:
Sebep, bakışlarında saklı.
Sonradan hatırlanan,
bir rüya gibi,
yarı buğulu, yarı keskin.
Sözcükler yetmez,
bu kadar anlatılabilir.
Geceye fısıldıyor yalnızlığını.
Bir sokak lambası titriyor uzakta.
O bakışlar,
hâlâ zihnimde dönüyor,
bir eski şarkı gibi,
nakaratı eksik.
Düşünüyorum:
Belki bir gün,
başka bir göğün altında,
O gözler,
yine bulur beni.
Aynı sessizlik,
ve saçlarının salındığı bir rüzgârla.
5.0
80% (4)
1.0
20% (1)