0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
263
Okunma

Bozuk musluk gibi akıyor göz yaşlarım,
Aradım aradım, dermansız benim muradım.
Kahrımdan tırnaklarımla mezarımı kazdım,
Ölüme gücüm yok, yaşamaya hayatımı harcadım,
Canımdan can gidiyor, ne yapsın buna sabrım!
Geceye yaslandım, yıldızlar bile küsmüş,
Ay, karanlığa ağlıyor, ışığı sönmüş.
Kendimi anlatmaya kalksam dillerim susmuş,
Bir ben bilirim içimde ne yangınlar dönmüş,
Bir ben duyarım, hangi düşüm paramparça bölünmüş...
Gölgem bile yüz çevirdi peşimden gelmeye,
Kırık aynalarda baktım, ben kimim demeye.
Her adımım biraz daha yakın kendi çöküşüme,
Umuda mektup yazdım, adres yoktu vermeye,
Bir yetim dua gibi düştüm boşlukta beklemeye...
Zaman donmuş, saatler küs bana…
Ne dün bana dost, ne yarın inanası bir rüya.
Bir çığlık var içimde, sessizce kanayan yara,
Ne annem duyar, ne dostum anlar, asıl feryadı dağlayanı
Sustum… çünkü kelimeler yetmiyor bu sancıya...
Gözlerim kurusa da gönlüm hala ıslak,
Ne yana dönsem diken, ne yana baksam ıssızlık.
Yalnızlık diz çökmüş önümde, bakıyor alaycı bir bakışla,
Bir ben, bir de Yaradan kalmışız bu yakarışta,
O’na sığındım artık; insandan çok, sükuttan az, hakikatten fazla…
Erol Kekeç/20.07.2022/Namazgah/İST
5.0
100% (1)