0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
302
Okunma

Tarih, firavunları hep yazdı ilkin,
Taşlara kazınmış kibrin alfabesiyle.
“Siz kim oluyorsunuz da bana karşı durursunuz?”
Dedi her dönem, tahtına güvenen zalim...
Nehir boyu saraylar kuruldu nice kez,
Altın süsledi duvarlarını, kan ise temellerini.
Ama unuttu bir şeyi her çağın Firavunu:
Hakikatin ipi görünmezdi;
Ve bir gün,
Musa çıkar,
Asasını yere atar...
Bir ip gibi indi yeryüzüne hakikat,
İlmek ilmek örüldü sabırla, gözyaşıyla.
Gazze oldu ağırlık noktası bu ağın,
Bir çocuk, taşla yazdı kaderini tanklara...
Kime secde ettiğini bilen bir halk,
Kime eğilmemesi gerektiğini de bilir.
Firavun ne kadar silah kuşanırsa kuşansın,
Bir annenin duası çelikten zırhı delip geçer...
“Ben size izin vermeden mi inandınız?”
Diye haykırdı ilk Firavun.
Bugünün yankısı:
“Ben yardım edene ambargo koyarım!” oldu...
Zamanlar değişir, zalimler benzerdir.
Adları başka, yöntemleri aynı.
Biri nehirde boğulur,
Diğerinin ekranlarda maskesi düşer...
Bugün de sihirbazlar var sahnede,
Görsellerle büyü yapıyorlar,
Rakamlarla uyuşturuyorlar aklı,
Vicdanları reklama çıkarıyorlar...
Ama…
Ama unuttukları bir şey var:
İlahi ağ çoktan atıldı.
Ve hakikatin ipi,
Tüm yalanları yutmak üzere yeryüzüne serildi...
Ey mazlum,
Ey secdede bile dik duran,
Senin alnın
Taşın üstünde değil, arşın gölgesinde parlar...
Biz dedik ki:
At elinden asanı,
Gör nasıl titrer toprak,
Gör nasıl dağılır büyü,
Ve çöker kibirle kurulan saltanatlar...
Çünkü biz nice az topluluğu gördük,
Sayılarda küçük, ama yüreklerde dağ gibi.
Ve Allah’ın yardımıyla
Kalabalıkları gölgeleriyle boğanlar karşısında
Işık gibi parladılar...
Tarih unutur gibi olur bazen,
Ama hakikat ağını kimse koparamaz.
Her düğümde bir şehit,
Her ilmikte bir anne duası var...
Ey zamanın Musa’sı,
Ey dilsizleşmiş ümmete söz olan,
Sadece bir asa değil,
Bir çağrıdır senin attığın;
Adalete, direnişe, uyanışa…
Bugün dünya yeniden doğuyor,
Korkular çökerken umutlar diriliyor.
Firavun ’un sözü gür çıkabilir,
Ama gök gürültüsü değildir,
Sadece sahte yankıdır,
Gerçek ise
Sadece Allah’ın kelamında hayat bulur...
Yeryüzü temizlenecek,
Ve biz şükredeceğiz;
Çünkü biliyoruz,
Galip gelen yalnızca Allah’tır...
Erol Kekeç/22.04.2025/Sancaktepe/İST