14
Yorum
68
Beğeni
5,0
Puan
1115
Okunma

Sen başka bir şehirde sessizce uyurken
Benim kalbim mengeneye sıkışmakla meşgul
Kitabın sol yüzünde sana dair bir şey ararken
Kafamın içi arapsaçı gibi karışmakla meşhur
Anladım ki hayat yalnızca
Tutunacak bir şeyi olanlar için makbul
Galiba yine yanılmadım..
İnsan insanın kubbesi değilse nedir?
Yalnızlık birgün herkesi delirtir
Gök bir gecede delinebilir
Bunu herkes bilir
Tecrübe edilen her acı
Ruha nefis bir haz dokur
Çünkü kalp neye muhtaçsa akıl ona teslim olur
Sabrım tahammülsüzlüğün batağında
Bir kadının uzamayan saçlarıdır..
Verdiğim sözleri bırakıyorum kendi haline
Özgürlük diyorum her önüme gelene
Bu dünyanın gelmişi de bir acayip geçmişi de
Yüzüne gülerken helvanı yerler afiyetle..
Ellerim yaşlanıyor
Her gün biraz daha anneme benziyorum
Kapının önündeki kömürü taşıyan anneme..
Çocukluğum aklımın uçurumlarında koşuyor
İp atlıyor, saklambaç oynuyor, bisiklet sürüyor..
Annem kömür taşıyor..
Dünyanın bütün yüklerini sürekli annem taşıyor..
Bayram sabahları gözleri hep kapıya çarparak moraran kadınlar geçiyor geçmişten..
Kahvehanelerde satılacak gözleme kokuları burnuma doluyor..
Ve ayakkabıları boyarken, elindeki fırçayla geleceğini parlatmaya çalışan o aydınlık yüzlü oğlan çocuğu orada kalıyor..
Zaman masumiyeti çalan bir hırsız sadece..
Fark etmedim nasıl geçti bunca yıl
Yalandan da olsa her şeyden biraz denedim
Yalandandı herkes, biraz yalandan
Yalandı belki bütün gülümsemelerim
Yaşanmayacak bir dünyada yaşama çabasıydı çokça..
Gücümün bilekleri kırılmıştı
Kimse görmüyordu yenilgilerimin sessiz çığlığını
Yenilmezlik sanrılarına bile yenilmişliğim vardı
Bazen köşe bucak saklanan gözlerim
Haklılığın yapışkan ağırlığını taşıyan incinmişliğime sitem ediyordu
Kimseyle savaşamayacak kadar usanmıştım
Utanmıyordum da artık mağlubiyetlerimden
Sevgili yorgunluğum
Alıngan bıkkınlığım
Ve en kötüsü de
Güçlü olmanın çirkince bir gürültüsü vardı..
Gülün saltanat devri bitmişti artık
Doğru olan şeyleri ayıklasak bir tarafa
Ne kadar yanlış varsa boğulmayı arzulayarak
Hakikatin ağırlığı omuzlarımızda kalakalırdık
Biliyordum elbette
Gidemediği yollara borcu yoktur yolcunun
Benim de borcum yok yolculuklara..
Kendi halimde sessizce yaşıyorum
Bazı geceler kendi kendime yakarıyorum
Tepemdeki tavana, çerçeveli duvarlara bakıp
Her şey neden bu kadar zor hey! diyorum..
Diyorum ki
Kolaylaşsın, azalsın, durulsun artık..
Yaşamak..
Kalabalıklar içinde sağa sola çarparak koşmak gibi..
Bir çaresi olmalı geri dönebilmenin
İleri doğru yürümeye yok takatim..
Ne tuhaf masallar hiç yaşlanmıyor
Ama ben yaşlanıyorum
Yolcu yolunda mı gerek sahi?
Yol mu yolcuda yoksa..
Çok oluyorum hayata, biliyorum..
Nisan2025
5.0
100% (21)