..usulca ciğerime doluyor nergis kokusu
kasım giderek yaklaşıyor..
Bana ayrılan şüphenin sonuna geliyorum
Bağışla beni, aklım gelip gidiyor
Aramaya tenezzül etmiyorum kaybettiklerimi
Geniş
zamanlar umuyorum takriben
Kafamın içinde tepinen gelgitlere
Fokurdayan çaydanlıktan bir fincan
Ve geniş mekanlar buluyorum
Pire kadar yeri olmayan iblislere
İçimde saraylar kurdum
Kişisel acılar kurumsallaşsın diyor içimdeki anarşik
-Bu yıl da yine, devlete vergiyi kederimle öderim
Acıdan ölmez hiç kimse
Fakat umutsuzluktan ölür
Benim sonumu getirir senin ilk yardımların
Geçmiş ve hep gecikmiş pansumanların
Bakışlarında çığlık çığlığa bir siren
Yalvarırım kurtar beni acilen
Hayır hayır bir şey olmadı sen yokken
Biraz delirdim, fazla gibiydim kendime
Marifet söylenmeyeni duymak
Ve anlamak sessizliğin hedefini
Bense duymuyorum, görmüyorum kimseyi
Anlamak istemiyorum
Demokratik yaklaşırsak sevmek elbette laik bir eylemdir
Ama biz sevilmeye layık mıyız bilmiyorum
Bin kere gitmiştin hiç unutmam
Gizini kaybetmiştin
Hisler de solarmış sen gidince anladım
Seni sevmek sabırla sınanmak gibi
Artık merak etmemem bundan belki
İnsan önce bağışlar sonra pişman olur
İnsan ki mahvolmaların bütünüdür
Sana
sevgim zaten bir devlet meselesi
Bu zaaf, zayıflığımın tek adresi
Gücümü seninle sınadım, güçsüz kalarak
Her şeye inandım, inandıkça yanıldım
Döviz kurları gibiydi hislerin
Bir alçaldı, bir yükseldi tenindeki ihtiras
Oysa ben bir akrebim; asla yelkovan değil
Öfkeliyim
Sesin beni iyileştirmeyecek
Oysa düğme gibiydik seninle
Her ayrılışında yeniden birleşmeye gebe
Rezil de olsan vazgeçme der kalp
Güzel olduğu kadar da küstahtır
aşk Ne kadar eminse kendinden
Bir o kadar haklı bir isyan,
dünyaya kafa tutan
Direnmeyi ödül sayan
Benim aklım deli bir kovan
Yokladıkça
zamanı tarihe baş kaldıran
Bir sıkıntı ki hiç geçmiyor içimden
Hep ukte
Hep enine boyuna yalpalayan
Sanki aç bir kaplan besliyorum göğsümde
Aza kanaat et diyorum, nefsini bileyle!
Ama kaplan bu; fıtratı vahşi
Kaybediyorum kazanmayı bilmediğimden
Daralan sokaklar değil, insanların kalpleri
Bilmiyorum sürüden ayrılan koyunun akibetini
Ömür azaldıkça hatıralar birikiyor
(Geriye ne kadar hayat kaldıysa artık)
Geçmiş merhametsizce geleceği kemiriyor
Sevinçler azalıyor acılar çoğalıyor
Zaten kalan günlerden ihya beklenmiyor
Hep azınla yetindim, ses etmedim
Bilmiyorum çoğunu bulursam ne yaparım sadakatini
Bilmedin demiyorum kıymetimi
Bilmene rağmen beni bir başıma bıraktın
Şimdi bu izleri silmek için; tereddüt etme!
Al beni göm derinine
Eski bir hatıra olarak unutulayım
Ben artık
aşk olmam
Ben artık iflah bile olmam
Sevdiğim adam bir kahraman bile değil..
Temmuz2019