4
Yorum
18
Beğeni
0,0
Puan
267
Okunma

an zamanın bilmem kaçta kaçı,
anlamaksa uzun bir yolculuk gibi
sanki azda imkansız.
bir soluk gibi yaşanır an,
geçer,
kalır,
ya da kaybolur.
anlamak mı bütün mesele
yoksa anlaşılmak mı
anlayacaksın...
bir gün,
zamanın başka bir zamanın kapısını açtığını gördüğünde,
anlayacaksın.
işte o vakit düşüneceksin
hangi an da yitip gittiğini.
ve sen...
sen hep serseri bir kurşun gibisin,
yeter artık
saplanıp durma orama.
bilirsin o yanım hep eksik,
hep kanayan yaram var orada.
oldu diyorum ya hani oldu bir kere
artık kanamaz orası diyorum
ama yok hiçte öyle değil
zamanlı zamansız geliyor
ansızın çöküyor,
birden nefessiz kalıyorum.
yapma artık yeter
hem gelip durma öyle keyfince.
zor oluyor unutmak,
zor oluyor hiç gibi olmak.
ama sen her geldiğinde,
bana bir haller oluyor.
ansızın çıkıyorsun,
zaman mefhumu yokmuş gibi.
önce üzüyorsun,
sonra kanatıyorsun o yanımı.
an’a anlam katmak için mi yoksa
öyleyse,
artık çıkıp durma olur olmaz.
etme.
unutmalıyım an’ı.
ve anılarda sakladığım gibi kalmalı her şey.
zamanın bilmem kaçıncı evresinde
açılır artık belki, kim bilir
anlamaktı bütün mesele.
az da olsa anlaşılmaktı.
an gibi.
*
Mehmet Demir