Yüzümde akşamdan kalma bir gülümseme,
Gözlerimde eriyen boyalarla bakıyorum sana.
Gecenin yorgun gölgeleri gibi ağır,
Ve sahte bir alkış kadar kısa ömürlü…

Bir sirkin ortasına sıkışmış ruhlarımız,
Gözyaşlarımızı saklayan kırmızı burnumuz
Yalnızlığımızı örtmeye yetmiyor maskeler.

Bir yanda göğe uzanan ip cambazları gibi düşlerim,
Öte yanda trapezden düşmeye mahkum hayaller…

Bol rujlu dudaklarımda eğreti kahkahalar,
Hüzünle boyanmış fırça darbeleri bedenim
Rengarenk kostümler içinde
Yamalı zamanı güldürerek tüketen
Renkli ama solgun suretim…

Adımlarım büyük, yollarım dar
O dev ayakkabılar içinde
Gidilmeyecek yollara yazılmış kaderim.
Bazen kuytu bir köşede
Bazen spotların altında
Güldürürken herkesi neşeli ve mesut
Yarım bırakılmış bir bilmece gibi içim
Çözülemeyen
Harfleri yitik,
Kelimeleri eksik…

Ve sen…..
Sadece bir seyircisin!
Gözlerinde merak, ellerinde alkış

Oysa ben…..
Karanlık bedenimi sardığında her gece
Gölgelerle dans eden bir palyaço gibi
Kendimi yeniden boyuyorum

-------- Saklamak için içimde devleşen cüceliği -------




AY PARÇASI / MEHPARE
MART 2025 İSTANBUL