1
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
175
Okunma

Bir Şubat akşamı
Hava soğuk, rüzgar keskin bir bıçak
Üşüyen kuşlar ağaçlarda
Yaprak yaprak dökülen hasretler avlularda
Yankılanan bir sesin
Kuyulara düşen yalnızlığında
Sahibi olduğunu sandığımız yalanlar
Duvarlara çizilen sloganlar
Yürürken üstümüze sıçrayan yağmur suları
Avuçlarimiza üflenen hasret buğusu sözlerin aşkı
Yüzümüze sıcaklık verir şimdi
Uzaklardan, çok uzaklardan bir sevda eser durur
Saçlara düşen kar taneleri
Kalplerde eriyerek kaybolur
Dillerde alaturka bir şarkı
Geçer gider solunan nefeslerde
Terk-i hüzün, ayazlarda donup kalır
Belki de üşümeler hep bundandır
Bundandır titreyişler, bundandır maziye kahır
Hicap edilen duygularda sallanır masumiyet
Gök bu yüzden bulutlarla örtülü
Bulutlar bu yüzden gözlerde örtü
Güneş yıpranmış bir cesaretle ufka yatak yapmış
Uyanır yorgun kalkislarinda bedenlerin
Kimimize hasret kimimize firar
Deli bir günün delirmiş bakışlarında
Cemre bekler durur
Sevgiler soğuk topraklara alev gibi düşerken
Buluşmalar ayaz mi ayaz gecelerde kaçak
Ellerinde boynu bükülmüş çiçekler taşıyan yürekler
Goğüslerinde ısıtır aşkları
Kardelenler açar sert topraklarda
Bademler Cemre desin
Güller mayısı beklesin
Hala Şubat
Ve hava hala soğuk
Dilimde bir ezgi
Nedir kalbime doğan bu sezgi
Gelişler ve gidişler
Ruha sessiz bir ritim verirken
İklimler bir besteyle dans eder gülüşlerimde
Gözlerime sancısı vurur melankolinin
Bir kanunun hüznü bestesinde
Bir keman dile gelir
Dilim dilim dilimler gurbeti
Suyun eşsiz sarılışında bir dağa
Uçurumlarda bir ölüş
Sonra bir gönlün havzasına yürüyüş
Rüya mı desem uykunun en güzel ânında
Alıştım sensizliğe
Alıştım
Ya da yalan
Alışamadım
Çünkü hala hava soğuk
Ve aylardan Şubat
Rüzgar keskin bir bıçak gibi
Göğsüme çarpar durur
5.0
100% (3)