Aşk bir sükun
Durdu bir gönlün koşmalarında
Issızdır, karanlık bir denizin dalgasında
Çarpıp durur, keskin kayalıklara
Bir bakarsın rengi al al balıklar
Yüreciklerinde sana inci taşımış
Bir bakarsın İnci bir gerdanlık boynumda kement salmış
Nasıl bir ferman
Nasıl bir infaz ki,
Korkutmuyor dilimin serkeş cesaretini
Şimdi,
Ölüm, sustu kabirlerde
Kalbim konuştu
Deli dolu akan nehirlerde
Aşk bir sükun
Sustu bir gönlün hançerlenmis karanlığında
Faili meçhul bir ölüyüm gibi
Döner dururum bir kalbin fezasında

Derviş hırkamın sırtı yırtık
Kolları kopmuş
Postum, bataklıklarda terkedilmiş
Aklı ararken, bir sâkinin şarabından sarhoş olmuşum
Gölgesini kutsamış bir kral mı sandım kendimi
Her şey bir düzmece şu dünyada
Atmak gelir
Kusmak gelir içimden
Ey, yüküyle hemhal olan hamal
Daha ne zamana kadar taşırsın bu yükü
At ve kavuş gerçeğe
Bu bir rüya
Hayal aleminde gerçegin düşleri görülmez
İlmek ilmek sarılırken gölgene
Aslına eren yürekler gibi, ruhun
Aşk elbisesiyle gömülmez

Aşk bir sükun
Yandı bir gönlün alevli sedirlerinde
Doldu bir hicran
Taştı hüsran
Çöldeki kumlar gibi zihnimde biriken kelimeler
Bir sam yeli gibi uçuşup durmadalar
Ve ben tutabildiğim aşk dualarından
Bir kervan saldım maveraya
Adımları sıcaktan yanmış
Yüzünü hasretten kasvet sarmış bir bedevi
Buhur buhur rüzgarlara salı verdi kelimeleri
Ve yutuverdi gece
İçine çekti çöl kumlarını
Bir yıldız aktı ruh semamda
Düştü
Sonsuzluğa
Şimdi,
Kalbimin konuştuğu, dilimin sustuğu her cümle Senden yüklenir, bir özne olur.
Alevgah olur, pusu olur.
Naz olur niyaz olur.

La’l olur sükut eden Yüreciğimde
bir yuva olur,
su olur ateş olur..
Kelimeler bir kelepçeli sevda kafesinde
kuş olur, can olur..
Yürür bir akıntı üzre,
havza olur, havuz olur..
Kevser yudumlar aşk kadehinden,
sonsuzca susanmayan sel sebil olur.
Aklın kilitlerinde kalbindeki anahtar,
Kalemi eksilmeyen şiirlerde
unut olur, bil olur.
Methe değer bir sevgilinin gözlerinde,
kalbimi mührü zindan eden
aşk olur, meşk olur.
Nar ve nûrun büyüsünde
Ruhum sana damar,
Hüznüm kan olur.
Aşk bir sükun
Kelimeler yürür kalbimin atlastan yüzeylerinde
Devşirilen her cümle bir dergah olur,
Kapı olur dehlizlerde
Can olur, görür mihengi
Cebrailin nefesinde
Zevk olur, kanat olur
Sidre geçilmez
Tenhalıkta ışık olur, göz olur
Harlanmış yanaklarda
Serin serin esen yel olur, ruzigar olur
Söz bilmez, anlam bilmez bir haldeyken
İlhamın bana hüdhüd olur,
Bülbül olur

Taşlar konuşur bir nebinin ellerinde
Ağaçlar selam, sular yol olur..
Sevda bir gönle düştü mü
Dilin konuşmaz
Gözlerin söz olur
Kalbin palazlanır dolar
Ruhun günaha set
Günah sana libas olur
Gel şimdi, uçalım göklere desem
Gökler gönüllerde
Sükun olur, mesken olur

Aşk bir sükun
Durur bir kalbin satırlarında
Ya da
Uçar gider göğün burçlarında