0
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
243
Okunma
Yan gönlüm
Bir Zühre yıldızı gibi
Ateşler içinde kalmış bir ruh
Bir ruhun semasına yansır
Işık ve karanlık
Bir gün içinde bin yıllık zaman
Geçmiş zamanlar içinde sakin bir duman
Yum gözlerini geçsin zaman
Dönsün felekler
Pervaneler
kelebekler
Ateşler içinde bir Nur’un sureti
Konsun yüreğimin saçaklarına
Kanatlarından uçursun bin yıllık zamana
Aynalar suretime yabancı
Ben ayna olmuşken suretime
Beyazlar içinde kalmış bir ruhken
Kalbe duşen siyah bir taş mıdır
Yasaklar konarken umutlara
Tir tir üşüyen ağaçlar mıdır
Yan gönlüm
Alevler içinde gölgem
Ol dedi ve oldu madem
Dilim bir hükme ram
Emre amade bir aklın yükselen tepelerinde
Kalbim dingin bir deniz midir
Dalga dalga sahile vuran
Hakikatin gölgesinde
Gerçeğin düşleri
Geçer içimden bir gemi
Dem ki, saran benliği
Sor içime, içim bende mi
Vur tokmağı
Açılsın kapı
İfritler sussun
Süleymanlar konuşsun
Hani Harut ve Marut
Calut kime hucumkâr
Talut bir zırh gibi göğüslerde
Davut, gönüllere zırh olmuşken
Lokman kimde sabırdır
Hani hikmet
Hani deniz
Sen bir katre iken
Ummanlar Hızıra açılan Âsa mıdır
Musa nerededir şimdi
Açılan gedikler Nuh’tan bir haber
Devrilen duvarlar
Hangi saraylardan
Ölen kuşlar İbrahimi çağırır
Tur dağında bir iz
Bayılır gözler
Meskendir balık Yunusa
Hiradır sığınak
Gelsin mi artık Mesih İsa
Hani Meryem
Nerede Zekeriya
Gönlü zindanlardayken
Yusuf saraylarda mıdır
Dur gönlüm
Gönüller bir ışık seyrinde
Yedi koldan yedi ağaç
Sidre, hangi gönle açılır
Cebrailin kanat sesleri
Hu çeker kainat içinde
Vecd halinde yıldızlar
Döner durur kainat
İnsan içinde
5.0
100% (3)