0
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
142
Okunma
Ne yaşarsan yaşa, sakla yüreğini,
Gökyüzüne bırak gitsin hüzünlerini.
Kimse bilmesin içinde yanan ateşi,
Çünkü yürekler kör olmuş, sevda bir düş şimdi.
Bir zamanlar sevda, yıldızlar kadar parlaktı,
Şimdi çıkarın gölgesinde karanlık bir vakit.
Yürekler sarhoş olmuş, maddeye zincirli,
Sevgi dediğin, boş bir kelimeyle kirli.
Ey sevda, neredesin o eski masallarda?
Gözler arar seni, karanlık zamanlarda.
Bir çift söz yeterdi eskiden yürekleri eritmeye,
Şimdi her kelime bir hançer, saplanır derine.
Kimse sevmiyor artık, çıkar olmuş sevda,
Dostlar bile satıyor seni, üç kuruşluk bir havada.
Her yürek bir taş, her dokunuş bir zehir,
Sevgi dediğin şey şimdi bir esir.
Ama sen yine de sus yüreğim,
Sakla içinde taşıdığın sevginin derinliğini.
Çünkü bu çağda, saf sevda bir utanç,
Kendi içinde büyüt, içinde kalsın bu inanç.
Bu dünyada saf kalan bir şey yok artık,
Her dostluk sahte, her sevda soğuk bir yatak.
Ama yine de sakla içindeki o kıvılcımı,
Belki bir gün bulur seni, aşkın hakikisi, sıcacık yarını.
Ve bir gün, belki gökyüzü ağladığında,
Yeryüzü temizlenir o kirli aşk masallarından.
O zaman belki, gerçek sevda doğar yeniden,
Yüreklere sığmaz, taşar her bedenden.
Ama o güne dek, anlatma kimseye sevdanı,
Yürekler anlamaz, harcarlar o canını.
Kendi içinde büyüt o masum ateşi,
Bir gün gelir aydınlatır tüm karanlık geceyi.
RAMAZAN ACAR