Sirk
Başım sararmadan körpe derildim
Meylimi verdikçe gamla karıldım Umulmadık elden nice yoğruldum Darca bir kalıba döktüler beni Bağırdım duymadı naramı zalim Tek O’na göründü bu sefil halim “Eyüp gibi” dedi, “Kavi ol kulum” Sustukça ateşe yaktılar beni Bilirdim ben bizi bir, birlik gibi Dostlar aldı öne nar keklik gibi Sıyrıldı tatlı can bir iplik gibi Süpürüp kenara attılar beni Bıraktım özümü dost kucağına Götürdü bilinmez yar bucağına Bazen de dünyada nâr sıcağına Sırtım’ sıvazlayıp ittiler beni Belime lastiği bağladı biri İkisi yaylandı, gelmedi geri Dördün en kahpesi koştu ileri Berduşlar sirkine kattılar beni Özü sızlayanın kattadır ahı Yaş ile düzledim arzımı safi Kimdi bu acizin sahibi sahi Adil’i unutup uttular beni |
Başka bir ustanın eserine uğramışken, yaptığınız yorumdan hareketle sürdüm izini.. gördüm ki bizlere dönmüşsün asil yüzünü, ben de tebrik edeyim dedim iş bu yazını..
Takip edelim inşaallah, zaman zaman, zaman oldukça bakalım.
Kutluyorum.
Deftere hoş geldiniz, kitaplar dolusu eserlere imza atmanızı temenni ederek, başarılar ve kolaylıklar dilerim.
Elim bağlı elden ele verdiler
Hesapsız zulümü revâ gördüler
Sen âzâd değilsin, mahkûm dediler
Köle pazarında sattılar beni.