Mavi ve yeşilin uyumundan doğan hazza bir bakın
Haydi siz de yüzünüze kocaman tebessüm takın
Nasıl da şırıldayarak melodisinde derenin uyunur
Huzurun, esenliğin, güvenliğinde hissin budur.

Niçin olalım ki tedirgin, ürkek ve hatta çaresiz
Koskoca dünyanın nimetleri midir yetersiz?
Biri için gerekenleri diğerleri için de düşünürsek
Kinden, kandan, göz yaşından da silkinirsek
Bir başka doğuşu olmaz mı şafakların güne
Biz olabilmenin esasını içe bir sindirebilsek.

Kırmızı bayrağa yakışır, güle, börtü , çiçeğe
Masumlardan akan kanın, sorarım faydası kime?
Yağsın rahmetiye gökten yağmur, dolu, insin sis
Niçin düşsün semadan yere ölüm kusan
Hayalleri sökün edip koparak o yokluğun
Giderek artacak şekilde kinin, karamsarlığın
Değerce yıkıma uğramaların nedeni tüm kavgalar
Yeryüzünün cehenneme çeviren koskoca habis.

Bir uyma, kendini de uyarlama değil mi hayat
İlle sendekini dikte etmemeli, bu çok hoyrat
Başkalarının pencerelerinden de yankılanlar
Farklı dünyaların bakışlarında sonsuz kadraj var
Ya bendekiler öne diğerleri kalsın gerideyle
Yahut benle beraber diğerleri de var güzelliğiyle
Bir yere doğru evrilecek hayat denen muamma
Biri alkışı verecekken en içten yankılarla bizlere
Diğeriyse karamsarlık içince götürecek ateşe.

Bırakın şu güvecin tesellemesini, var mı gereği
Özgürlük, barış, kardeşlik muteber değerlerdi
Mevzuu bu yöne gidişin parolası malum bizler
Gerçek anlamda o bizler olunursa yaşanmaz
Ve hatta yoksunluk, yoksulluk, düşmanlık
Say da say kökü kazınır olur, ölür ölümler.

Hayatı sapasağlam bir zemine oturtmak
Bu minvaldeki emeğe yüreklice de katılmak
İşte o zaman bir başka sayfayı açmak olur bu
Masallardan ışıltılarla dünyaya barışı sunmak.

Hiç birimiz dikte edilmiş, programlanmış değiliz
Hayatımızın yazarı, şairi, ressamı, ustası biziz
Yanlışlardan dönmek için de sayısız fıtrat var
Bir insanı daha kazanmak ne de büyük kâr.

Oğuzhan KÜLTE