-Abe yakışıklı, kolundaki pirensese bir çiçek almaz mısın



Bir demet Kokina’yı satabilmek için
Kırk takla atmış
Birbirine kenetli ellerimize fal bakayım diye
Nasıl ısrar etmişti


Ya o çingene kızın duası kabul olmuş
Ya da, aşk kısa bir süreliğine bizi seçmişti


Ben k’ırkına merdiven dayamış bir çınar
O dalları çiçeklenmiş kiraz ağ’acı
Uçmayı deneyen acemi kuşlar gibi nasıl bırakmıştık kendimizi
Aşkın dipsiz uçurumlarına
Vurgun yemekten korkmayan bıçkın süngerciler gibi nasıl okşamıştık
Aşkın lepiska saçlarını


Hayra yorulmasa da içinde biz geçen rüyalar
Bütün rüyaları tozpembeye boyayıp
Ateşe sevdalı ateş böcekleri gibi nasıl aşka pike yapmıştık
Yedi dağın zirvesinde el açıp Allah’a
Nasıl boynumuz kıldan ince demiştik aşka


Oysa, geliyordu gelmekte olan
Büyüdükçe büyüyordu acının ayak numarası
Su donuyor
Ateş sönüyor
Ayağı kırık atlar gibi tökezliyordu sevdamız
Herkes aşkını bağırırken ulu orta
Biz kınına hapsolmuş kılıçlar gibi paslanıyorduk


Bir öfkenin yamacında haritasını kaybettik mutluluğun
A, dedik ayrılık oldu
B, dedik bitti sevdamız
Düştüğümüz o yankısız uçurumda
Bize uzatılan bir merdivendi aşk
T u t u n a m a d ı k


Yalan oldu çingene kızın falı
K a v u ş a m a d ı k