Dikensizdir elbet gençlik
gülleri
Sanır ebedidir kavak yelleri
Bir
zaman gelir ki
gönül selleri
Gözyaşı olur da boşanır durur
Ne itibar, ne
aşk, ne varlık hırsı
Dolunun görünür o demler tersi
Sonbahar gelince yüreğin örsü
Gam, keder vurdukça aşınır durur
Akıl, göz, azalar hepsi bir şaşar
Tatlı sözler bile ok olur düşer
Her bir hayal gibi ömür de geçer
Ukdeler sinede eşinir durur
Secdeye vardıkça kırışık alnı
Gelir göz önüne kısacık filmi
Bastona yaslayıp ak sakalını
Kişi günahları düşünür durur
Son kapıyı yavaş, yavaş aralar
Yaşanılmış ne var ise sıralar
Kabuk tutmuş, unutulmuş yaralar
Ahuzar deşer de kaşınır durur
Üç beş aya ev efradı alışır
Toprak, taşı parsel parsel bölüşür
On metre bez ile soğuk teneşir
Oradan oraya taşınır durur