11
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
2083
Okunma

o kadar şizofren iç sesli
kadındın ki
düşün
bir cehennem aydınlığında yaktı geçmişi
ön sevişme sözlerinde yudumlarken geleceği
kırk yıllık gövdem bükülürdü ellerine
yılların
kalıpsız bir bedende bol geldiği aşk’ı
daraltmakla meşgul feryatların makasladı
kestikçe etimden
yamadın yüzüne
sevseydin eğer
ölü kedi yalnızlığımı
ben iyi şeyler olurdum
/gözlerin gibi/
uçsuz söğütlerin gölgesinde
bucaksız terk edişler güneşi doğardı
sokak lambalarının ölümü aydınlattığı
yemin billah dudakların
öptükçe açardı çiçeğini
vahiy aldığım lanetine
sıkı tutundum
koşarken gecenin böğrüne
senden düşebilirim diye
intihar yeşili sarmaşık
sardıkça ruhumu karanlığa
o kara vicdanlı bakışların yakardı
tüm ormanı
yaksaydın eğer kalbinde
ben iyi şeyler olurdum
/gövden gibi/
her tarafta tuzakların pusuda
sanırsın ki kanayacak dizlerim
sadece acıyacak
yaşlanmış bir izsin şimdi
takip çizgimden geçen ihanetin
gecede gölgem
sararmış eylül muhbirleri
ekimle işbirliği içinde
onlar yanlış yanlış diye bağırdıkça
ışığı gördüm yolun sonunda
yanlışsan eğer sıfatsız mavilikte
ben iyi şeyler olurdum
/sen gibi/