17
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1810
Okunma

şimdi bana dokun
affetmek yok
bir kemiği ısırır gibi
tüm sözler
sıyrılmayı bekleyen tenim
aşk’la dikilmiş bakire namusun
sensin
dün gece gördüğüm kabusum
uzaklık her dilde ayna
sokuldukça gecenin yılan diline
çığlık günahla aynı hecede
rüzgarı cinnet kokan baharlar
açık unutulmuş günlüklerde üç noktadır
ki
sadece eylüldür haram
onun içinde biraz yan
çıksın aradan
suçu benim üstüme at
sokaklar tekin değil hasrete
ölüm tekil gelir sevmeye
her intihar sonrası
kasıklarından yükselen ter kokusunu
ruhum satardı idris ağacının gölgesinde
kokulu kiraz mevsimi de geçti
ahir zaman kuşları göçte
rezerve ranzada yatanlar bilir ihaneti
parçalar nerdeyse
kanatlar ordadır
bağışla
elzemdir şimdi sus
sesin boğulduğu her günahla
gamzenden öperdi küfürler
gecikmiştim
söze teslim şair bilgeliğine
ben aşk diye yazdıkça hükmünü
temyize gitmek için sığınırdın
yaz boz nereye kadar
kırdık kalemini tanrının en başından
ancak benzerim öldürebilir beni
demiş aynı tanrı
maveradır aşk’ın lehçesi
hangi dilde
hangi dinde söylense
ızdıraptır sadece...