1
Yorum
10
Beğeni
0,0
Puan
880
Okunma
sonu hüsranla biten birleşmenin
ben ilkel erkeğini
bir günde değil
belki bir gün
kan tutacak
olur bunlar normaldir
çünkü sen öldürülen şeyleri seversin
yüzünün solduğu acıya boyadığım bu duvarlar
kuytulukta kalmış intiharımı ağırlıyor
hangisine yaslandıysam ağırlığımca
önceki hafızamdan
üzerime üzerime sesin geliyor
sesin dedim ya , geçenlerde sesimle tanıştım
çok tanıdık gelmedi bana
kötü öksürüyorum
oysa güzel sigara içiyorum
güzel öpüşüyorsun
oysa kötülükten kapanmıyor dudakların
uzanmışsın kırılgan bakışların cinnetine
az daha yaklaşsana
dokun yalnızlığımın sarmal kıvrımlarına
parmaklarının arasından geçsin
mahremin uyduruk mavisi
karaltıma süzülüyor kokun
‘’ ne kadar hırsız tanıdıysam hepsi erkek’’ dedi yine İskender’in küçüğü
kadınlar çalamadıkları için aşık
dedi alicengiz oyunlarında çalınmamak için saklanan
herkes başının çaresine baksın
hazırım ben
dökülen aşkları tutamadan, yaralarımıza gülerek geldik
bu kalbe
o kalbin uçuk
alazında alevlenecek sevişgenliğimiz
ve sen öylece tarayacaksın
tel tel
tek tek
hissederek
geçmişi
geçmişini siLDiğim kelimelerin kilit altında tutulan anlamları var
uğraşma açmaya
kır kilidi
ya da siL
yas avucunda tutuyor insanı
Yaslandım. Bana bir hissizlik teklif ettiler
Seslendim. Bana boş bir sevişme teklif ettiler
Utandım. Bana hiçbir şey teklif etmediler
iyonlarım etrafa saçıldı
çünkü sen öldürülen şeyleri seversin...
alicengizoyunu
(...omurgasız bir aşk’ın dik durma telaşını kim görebilir...)